Ahmet Aydın Akansu

Ahmet Aydın Akansu


Küresel Isınma ve yağmur felaketleri

29 Kasım 2013 - 19:24

257 bilim insanının imzasının bulunduğu Birleşmiş Milletler Hükümetler Arası İklim Değişikliği (IPCC) raporunda “Küresel Isınma çok ciddi boyutlara ulaştı. Dünyanın yağış alan bölgelerinde aşırı yağışlarla felaketler yaşanabilir” açıklaması gerçeğe dönüşüyor. İlk felaket kasım ayının başında Filipinlerden geldi 2.200 ölü. Tarihin en büyük sel felaketi olarak adlandırıldı. Arkasından Çin’de 25 kişi hayatını kaybetti. İtalya’nın Sardunya Adası’nı vurdu 14 ölü. Yunanistan’ın Rodos, Kos, Kilimli ve Leros Adaları’nda yağan sağanak yağmurda biri öğretmen 2 kadın yaşamını yitirirken, yaralanan 85 kişi de hastanelerde tedaviye alındı. İzmir ve çevresinde 6 saat süren sağanak yağmur can almadı ama yaşamı felç etti. Meteoroloji uzmanları sağanak yağışların devam edeceğine dikkat çekiyor. Pazar günü İzmir’de yine sağanak yağış var. 5 yılda bir açıklanan Birleşmiş Milletler Hükümetler Arası İklim Değişikliği (IPCC) raporu eylül ayının ortasında açıklanmıştı. Çok acil başlığı kullanılan raporda Küresel Isınma’nın (Dünyanın ısınması) her geçen yıl arttığı ve bu artış nedeniyle yağış alan bölgelerde aşırı yağışların yaşanacağı, kurak olan bölgelerde ise daha fazla kuraklığın görüleceği belirtilmişti. IPCC raporuna göre küresel ısınmanın en önemli etkenlerinin başında fosil yakıtlar (kömür, Petro ve doğalgaz) ve yüzde 95 ile insan unsuru gösterilmişti.
Tüm ülkeler ders çıkarmalı
IPCC, devletlere ve hükümetlere karbon gazını acilen düşürmeleri uyarısı yaptı. Türkiye dünyada en fazla kömür tüketen Rusya, Çin ve Pakistan’dan sonra 4’ncü sırada geliyor. Türkiye’nin karbon gazı salınımı oranı yüzde 272 artmış ve 10 yılda 18.5 milyon haneye 15 milyon ton kömür dağıtılmış. Aralık ortasına kadar da 2 milyon daha dağıtılacakmış. Bir hafta önce Polonya’nın Başkenti Varşova’da Dünya İklim Zirvesi yapıldı. Türk Hükümeti bakan düzeyinde temsilci göndermedi. Zirvede Türkiye’yi sadece Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer temsil etti. Açılış konuşmasını BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un yaptığı zirvede Filipinlerdeki tayfun saatlerce konuşuldu. İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Genel Sekreteri Chiristiana Higueres Haiyan, aşırı yağışların yol açtığı sel ve tayfunların küresel ısınmaya bağlı iklim değişiminden kaynaklandığını ve tüm ülkelerin bu tayfunlardan ders çıkarması gerektiğine vurgu yaptı. Tunç Soyer de hükümetlerin iklim değişikliğine karşı adım atmaktan kaçamayacaklarını ve iklim felaketleri nedeniyle ölen her bir canın vebalinin üzerlerinde olduğunu dile getirdi. Vebal almamak için Haiyan ve Soyer’in sözlerini dikkate almak lazım.
Tala Talay Türkiye’deki çevrecilerin gururu oldu
“Akıl yaşta değil başta”. İzmir Özel Fatih Koleji 11'inci sınıf öğrencisi Lal Talay, henüz 16 yaşında ama dünya için önemli bir çevre projesine imza attı. Çelik Cürufların tarımsal üretimde değerlendirilmesi üzerine yaklaşık iki yıl çalıştığı projesiyle 2010’da ABD'nin Oswego kentinde yapılan Genius Olimpiyatları’nda dünya üçüncüsü oldu. Aynı proje ile Hong Kong'da yapılan Uluslararası Bilim Fuarı'nda dünya birincisi ve ‘Yarının Bilim Yıldızı’, Tayvan'da yapılan yarışmada ise dünya birincisi oldu. Şubat ayından bu yana da çelik cüruflarından ısı izolasyonlu cam tuğla yapımı üzerinde çalışan Lal Talay, bu proje ile Türkiye'yi ilk kez Meksico EXPO Sience'de temsil etti. 17 ülkeden 1500 yarışmacının 800 proje ile katıldığı yarışmada sadece en iyiye madalya veriliyordu. Best Ödülü’ne layık görülen genç kız, 24 Kasım Öğretmenler Gününe denk geldiği için de ödülünü Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk ve tüm öğretmenleri armağan ettiğini açıklayan bir tweet attı. Lal Talay seni ayakta alkışlıyorum ve senin gibi çevreye duyarlı gençlerin artmasını diliyorum.
İzmir Körfezi’nde yunuslar var
Lal Talay gibi yine bir genç Vahit Alan. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Canlı Deniz Kaynakları Anabilim Dalı öğrencisi. O da kendini deniz canlılarına adamış. Yaz mevsimi boyunca elinde fotoğraf makinesi Foça, Karaburun, Mordoğan arasında yaşayan yunusları görüntülemiş. Vahit Alan’ın “Unutulan Türler, İzmir Körfezi’nin Yunusları” adlı projesinin amacı, İzmir Körfezi’ndeki yunus varlığını ortaya koymak, sayılarını belirlemek, kimliklerini oluşturmak ve vatandaşların bilinçlenmesini sağlamakmış. İki büyük grup halinde 200’e yakın yunus tespit edip 11’inin kimliğini çıkarmış. “Bir yerde yunus varsa orada hayat var demektir. Çünkü yunuslar deniz ekosisteminin en son tüketicisidir” diyor Vahit Alan. Bravo sana genç arkadaşım bizi bilgilendirdiğin için. Demek ki körfezde yüzeceğimiz günler yakın.
Leylekler artık ölmeyecek
Yapılan bir araştırmayla 2 bin 600 leylek yavrusunun naylon poşet, çuval, ip dolanması ve elektrik tellerine çarpma sonucu öldüğü belirlendi. Elektrik tellerine diyeceğim yok ancak rastgele atılan naylon poşetlere, çuval ve ip gibi atık maddeleri atanlara ne demek lazım. Ben onlara “Sadece kendilerini düşünen sorumsuz ve düşüncesiz insanlar” diyorum. Bu nedenlerle her yıl yaban hayatından bir canlının nesli tükeniyor. Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Selçuk ilçesinde iki gün süren ‘Leylekleri Koruma Çalıştayı’ yapıldı. Ege Üniversitesi ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü leyleklerin ölümünü durdurmak için işbirliği yaptı. Ege Üniversitesi Ornitoloji ekibinden Prof. Dr. Mehmet Sıkı, Dr. Ortaç Onmuş, Biyologlar Orhan Gül ve Ömer Döndüren, leyleklerin üreme ve beslenme biyolojisi, tehdit eden etmenler ve leylekleri korumak için gerekli tedbirlerin alınmasında el birliği ile çalışacaklar.

YORUMLAR

  • 0 Yorum