Ahmet Aydın Akansu

Ahmet Aydın Akansu


Nazım Hikmet, Hayrettin Karaca ve 5 Haziran?

07 Haziran 2018 - 15:14

3 Haziran 1963 yılında dünya şairi Nazım Hikmet yaşamını yitirdi. 5 Haziran 1972 yılında ise Birleşmiş Milletler Örgütü “Dünya Çevre Günü” ilan etti. “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür/Ve bir orman gibi kardeşcesine/Bu hasret bizim” satırlarını neredeyse 7’den 70’e herkes bilir. Çevreye, doğaya duyarlılık bakımından ülkemizde çok kullanıldı. 195 devletin üye olduğu Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) 2002 yılında “Dünya Şairi” seçtiği Türklerin gururu Nazım Hikmet’in “Davet” şiirinin son satırlarıdır. Aslında şiirin her satırı müthiş mesajlar veriyor. Dörtnala gelip Uzak Asya'dan/Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan/Bu memleket, bizim/Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak/Ve ipek bir halıya benziyen toprak/Bu cehennem, bu cennet bizim/Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın/Yok edin insanın insana kulluğunu/Bu dâvet bizim/Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür/Ve bir orman gibi kardeşcesine/Bu hasret bizim…Şiirde, Nazım Hikmet, memleket, toprak, ağaç ve ormanın önemini ne güzel anlatmış. Evet o kadar kıymetlidir işte memleket, toprak, ağaç ve ormanlar.

5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ                                                

Dağlar, ovalar, çayırlar, ormanlar, göller, denizler, ırmaklar doğal çevreyi oluşturur. İnsanoğlu yaşadığı bu doğal ortamları aşırı nüfus artışı, sanayileşme, kentleşme yanlış tarım uygulamaları ile kirletmeye başlayınca Birleşmiş Milletler 1972 yılında İsveç’in Stockholm kentinde düzenlediği bir konferansla 5 Haziran tarihini dünya çevre günü ilan etti. O tarihten bu yana her 5 Haziran’da kamuoyunda çevre bilincinin artırılması, çevre sorunlarının çeşitli yönlerine dikkat çekilmesi amacıyla etkinlikler düzenleniyor. Bir hafta sürecek Dünya Çevre Günü etkinliklerde kamu ve özel kuruluşlar doğanın, çevrenin korunması ve temiz tutulması için pek çok aktivite yapacak. Yanan ormanların tekrar yeşertilmesi için ağaçlar dikilecek, fosil yakıtlar fueloil, kömürün zararları, yenilenebilen enerji olan rüzgar, güneş ve jeotermalin faydaları, çöp olarak atılan plastik, şişe, kağıt, alüminyum, atık pillerin doğaya verdiği zararlar ile geri dönüşüm yolu ile ekonomiye katlıları anlatılacak. Felsefeci, yazar, düşünür, politika teorisyeni ve insanın özü itibariyle iyi olduğuna ilişkin görüşü ve toplumsal sözleşme öğretisiyle dünyaca ünlü bilim adamı Jean Jacques Rousseau, “Temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamayı istemek yetmez. Bunun için çaba harcamak gerek” diyor. Herkes üzerine düşen görevi yapmalı.

PARAM VAR ANCAK GEREKSİZ TÜKETİME HAKKIM YOK

Bu sözlerin sahibi Hayrettin Karaca. Diğer adı Toprak Dede. Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) Kurucusu ve Onursal Başkanı. 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle Hürriyet Gazetesi’ne verdiği röportajda Hayrettin Karaca “Param var ancak gereksiz şeyleri tüketmeye hakkım yok. Fazladan aldığınız her bir tüketim malzemesinin doğaya bir bedeli var” derken aşırı ve gereksiz tüketimden söz ediyor. Gereksiz tüketimin dünyaya verdiği zararı defalarca yazdım. Doğanın, çevrenin, ağaçların, toprağın korunması için yıllarını adamış üstat çevrecinin bu sözleri üzerine bir daha yazmak istedim.

AŞIRI VE GEREKSİZ TÜKETİMİN BEDELİ  

Bilim adamları sık sık iklim değişikliğinden, buna bağlı olarak aşırı kuraklık ve felaketlere yol açan yağışlardan söz ediyorlar. İşte bunların sebebi insanoğlunun dünyayı hor kullanmasından kaynaklanıyor. Yani aşırı lüks yaşam, gereksiz tüketimler buna bağlı sanayileşme, doğanın hoyratça kullanılması kaynakları bir, bir tüketiyor. Hayrettin Karaca gibi ben de 2 yıl önce bir karar adım. 10 yıl boyunca hiçbir giyim eşyası almayacağım. Dünya üzerindeki karbon ayak izimi azaltmak istiyorum. Neden mi? Örneğin bir çift deri ayakkabının üretiminde 8 bin litre su ve 5 saat elektrik, pantolon için 200 litre su, 3 saat elektrik tüketimi yapılıyorsa varın diğer tüketim eşyaları için harcanan doğal kaynakları siz hesaplayın.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum