Taner Kılıç

Taner Kılıç

[email protected]

ADALETİN SUNDUĞU CESARET

08 Mayıs 2020 - 13:41

İslam Tarihinde sıkça duyduğumuz Hz. Ömer’le ilgili bir hikaye vardır. Bu hikayeyi tekrar hatırlayalım ve bugün nasıl anlaşılabileceği üzerinde kafa yoralım.



Hz. Ömer bir savaş sonrası ganimetleri taksim etmişti. Herkese bir parça kumaş düşmüştü. Fakat bu kumaş tek başına bir işe yaramıyordu. Oğlu Abdullah, babasına:



“Bu kumaş tek başına ne benim, ne de senin işine yaramıyor. Ben hakkımı sa­na vereyim de kendine güzel bir elbise yaptır.” demişti.



Hz. Ömer de oğlunun hediyesini kabul ederek bir elbise yaptırmıştı.



Birkaç gün sonra, üzerinde bu elbise olduğu halde bir konuşma yapmak için minbere çıkmıştı.



“Ey müminler! Beni dinleyin ve bana uyun.” der. Arka saflarda biri itiraz eder:



“Ey müminlerin emiri! Seni dinlemiyorum ve sana itaat da etmiyorum! Çün­kü sen, Allah ve Resul’ünün yolundan gitmiyorsun!” dedi.



  Halife, “Neden?” diye sordu.



O zat sebebini şöyle izah etti: 

“Ganimet taksiminde, bizlerden hiçbirine elbise diktirecek kadar bir kumaş düşmediği halde, görüyorum ki, sen o kumaştan fazla almış, bir elbise yaptır­mışsın!”



Hz. Ömer, cemaat arasında bulunan oğlu Abdullah’a işaret etti. Abdullah da kalkıp durumu izah etti. Payına düşen kumaşı babasına verdiğini söyledi. Gözler ikazda bulunan zata yönelmişti. O zat ayağa kalktı ve:

  “Şimdi konuş, ey müminlerin emiri! Şimdi dinliyor ve sana itaat ediyorum.” dedi.

 

Bu olay tüm kaynaklarda aynen bu şekilde geçer, sonrasında her şey normal akışında devam eder. Eğer Hz. Ömer gerçek adaleti sağlamamış olsaydı aşağıdaki sözler ve sorular da bu hikayeye eklenebilirdi.

Bir kısım cemaat işgüzarlık veya Halifeye yalakalık amaçlı şöyle derdi:



—Sen koca Halifeyle nasıl konuşuyorsun, bu cesareti nereden alıyorsun?  Kafirler seni buraya ajan olarak mı gönderdi?



Ya da Halife Ömer son derece hiddetli bir şekilde:

—Sen müşriklerin ağzıyla konuşuyorsun. Kimlere hizmet ettiğin gayet ortadadır. Böyle asılsız sorularla bana ve milletime boyun eğdiremezsiniz. Geçmişte de böyle iftiralar atılmış ve yüce halkım bunun cevabını senin gibilere en ağır şekilde vermiştir, diyebilirdi.

 

Adaletin gerçekten tecelli ettiği yerde cesaret ve özgürlük de olur. Bu olayda Halifeden hesap sormaya kalkan kişiye o cesareti adalet sağlamıştır. Çünkü biliyor ki sorduğu sorunun karşılığını şeffaf bir şekilde alacak ve kimse kalkıp kendisini suçlayıp yargılamayacak.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum