Ahmet Aydın Akansu

Ahmet Aydın Akansu


"Yavru Vatan", "Yeşil Ada" veya "Cennet Ada" olarak bilinir: KIBRIS

10 Mart 2015 - 18:55

Akdeniz'in Sicilya  ve Sardunya'dan sonra  üçüncü büyük adası olan Kıbrıs, bahar aylarında yabani çiçekleri ve havayı dolduran portakal, limon ve greyfurt çiçekleri kokularıyla ünlüdür

 

Kıbrıs’ı, ilk, orta öğrenim sırasında tarih kitaplarından o kadar çok okuyup merak etmiştim ki gezmek ancak 50 yaşımda gerçekleşti. Kıbrıs’tan en fazla etkilendiğim özelliği sorulsa “Yeşilliği” derim. Çünkü tam bahar mevsiminin arifesinde gittim.  Londra’da tanıştığım arkadaşım Fehmi Hanoğlu’nun rehberliğinde  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni (KKTC) Gazimağusa hariç, Lefkoşe, Güzelyurt, Girne ve İskele şehirlerinin tarihi ve turistik yerlerin dolu dolu gezdim. KKTC’nin dünyanın her yerinden on binlerce turistin akın ettiği cenneti köşesi Girne’de eğer tarihi mekanlara düşkünseniz Girne Kalesi, Beylerbeyi (Bellapais), St. Hilarion Kalesi, Hazreti Ömer Türbesi, Batık Gemi Müzesi, Bufavento Kalesi, Barış ve Özgürlük Müzesi, Halk Sanatları Müzesi, çeşitli kilise ve manastırları ziyaret etmenizi öneririm. Görünümü gitar şeklini andıran Kıbrıs Adası’nın en uç kısmı olan Zafer Burnu’nun son noktasına giderek, pek çok Kıbrıslı Türk ve Rum vatandaşın özlemini duyduğu duyguyu yaşadım. Kıbrıs’ta 40 yıldır istenilen barış sağlanamasa da Kıbrıslı Türk ve Rumları bir duvar ayırıyor ve birbirlerinin sınırlarından rahatlıkla girip çıkabiliyorlar. Ancak Türk kimliği taşıyanların giriş yapmasına izin verilmiyor.

KKTC Bayrak Radyo Televizyon’a ropörtaj

Girne gezimiz sırasında Beşparmak dağlarının eteklerinde yer alan ve şehri kuş bakışı gören Bellapais Manastırı’nı gezerken karşılaştığım meslektaşlarım Bayrak Radyo Televizyon (BRT) muhabiri Özlem Tüylüoğlu ve kameraman Ali Sağdıç, gazeteci ve çevre yazarı olduğumu öğrenince benimle röportaj yaptılar. KKTC ve çevre konusundaki izlenimlerimi soran Özlem Tüylüoğlu’na, Zafer Burnu’nda dalgalanan KKTC ve Türk bayraklarının yırtık olmasından büyük üzüntü duyduğumu belirterek, “Maalesef Türkler gibi Kıbrıs Türkler de çevre konusunda hassas değiller. Cennet gibi sahilleriniz ve tarihi mekanlarınız rastgele atılan çöplerle dolu. KKTC’ni, en büyük gelirini turizmden sağladığını öğrendim. Çevrenin temiz tutulmasında daha duyarlı olmaları gerekir” yanıtını verdim.

Kıbrıslı ün seramik sanatçısı Tomrul Tomgüsehan

Arkadaşım ve rehberim Fehmi Hanoğlu “KKTC gelip buranın dünyaca ünlü seramik sanatçısı Tomrul Tomgüsehan ve eserlerini görmeden gitmek olmaz” diyerek beni Dizayn 74 Pottery  atölyesine götürdü. Aslında fabrika demek daha doğru olur. Birbirinden şık ve güzel el yapımı eserlerin sahibi Tomrul Tomgüsehan’ın İzmirli damadı Tarkan Tombak, değişik illerden getirtilen özel toprağın çamur haline getirildiği bölümlerden, vitrine konulduğu aşamaya kadar seramik sanatının tüm inceliklerini bir bir anlattı. Bir küçücük seramik eserinin bile ne kadar zorluklarla yapıldığını öğrenince hala işinin başında olan 70 yaşındaki büyük sanatçı Tomrul Tomgüsehan’ın elinden öptüm. Kayınpederi ve kayınvalidesi Selmin Tomgüsehan’ın 41 yıl önce büyük bir heyecanla başladıkları işlerine ilk günkü gibi sarıldıklarını belirten Tarkan Tombak, “Seramik sanatına düşkün olanlar bize (f/dizayn74pottery) facebook adresinden ulaşabilirler” dedi.

Kıbrıs’ın ünlü yemeklerini tavsiye ederim

Evlerine konuk olduğum Hanoğlu ailesi, Kıbrıs savaşında şehit düşen havacı Yüzbaşı Cengiz Topel’den alan Lefke’nin Cengiz Köy’ünde yaşıyordu. KKTC Türkleri şehitlerin adlarını köylere, okullara, havaalanı vermişler. Evlerinde kaldığım sürede arkadaşım Fehmi Hanoğlu’nun annesi Pembe Teyze bana KKTC Türlerinin ünlü sebze yemekleri yumurtalı ayrelli, etli kolakas, molehiya ve maydanoz görünümlü gollandrolu otundan yaptığı salatanın tadına doyamadım. Selmin, Tomrul Tomgüsehan çiftinin ince sazlı Keyfi Sefa Restoranı’ndaki davetlerinde ise güneşte kurutulmuş keçi eti samarella, magarina bulli, şeftali kebabı nefisti. KKTC’yi gezmeye gidenlere ve özellikle sebze yemeği sevenlere şiddetle tavsiye ederim.  Evlerinde konup edip birbirinden lezzetli yemekleriyle beni ağırlayan Hülya, Erhan, Azmi, Duygu Hanoğlu ve Nurhan, David,  Umut Thomas Walker ailesine de teşekkür ederim.

YORUMLAR

  • 0 Yorum