Güzel bir tatille bedeninizi ve ruhunuzu ödüllendirin Bayramınız şeker tadında geçsin

Bayramlar yaklaştıkça yüreğim çocuklar gibi coşar ve aklıma Türkiye’nin sevilen sanatçısı rahmetli Barış Manço’nun,“Bugün bayram erken kalkın çocuklar/Giyelim en güzel giysileri, elimizde taze kır çiçekleri/ Annemiz bugün bizi bekler/ Bayramda hüzünlenir tüm melekler/Bugün bayram erken kalkın çocuklar” şarkısı gelir.
Veya bir de büyük şairimiz Ataol Behramoğlu’nun “Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var/ Yaşadın mı büyük yaşayacaksın/Irmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına/ Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır/ Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana” şiiri var. Yaşam coşkusu vermiyor mu?. Büyüklerimiz boşuna dememişler “Tebdili mekanda ferahlık vardır”. İnsan, sürekli yaşamak zorunda kaldığı ortamdan kimi zaman bunalır. Her gün yapılagelen işler hayatı tek düzeleştirir. Bundan dolayı insanlar yer değiştirince ferahlar, tekrar yaşama sevinci bulur, ruhları dinlenir.
Sağlıklı bir yaşam sürmek istiyorsanız ruhumuzu da ödüllendirmeniz gerekiyor. Çok uzaklar olmasa da farklı mekanlara giderek bedeninizi ve ruhunuzu ödüllendirin. İzmir ve Egemizde harika gidilecek yerler var. En popüleri tabi ki Alaçatı. “Türkiye’nin kalbi burada atıyor” desek yalan olmaz. Türkiye’nin ünlülerini görmek isteyenler Alaçatı’nın sokaklarında tur atmaları gerekiyor. Tatil bakımından da iddialı bir yer. Bir taşla iki kuş vurmak için Çeşme’de hemen oracıkta. Dünyanın pek çok ülkesinden Çeşme ve Alaçatı için gelenler var.
Her yere belediye otobüsü var
İzmir’in güneyinde yine birbirinden cennet köşeler var. Urla, Mordoğan, Karaburun, Seferihisar Sığacık, Ürkmez, Gümüldür, Özdere her birinin sayfalar dolusu yazılacak güzellikleri ve özellikleri var. Nobel ödüllü Yunanlı şair Yorgo Seferis’in doğduğu kent olan, Türkiye’nin ünlü şairi Necati Cumalı ve Tanju Okan’ın yaşamının son yıllarını geçirdiği Urla’da bir alternatif olabilir.
Türkiye’nin ilk Citta Slow (Sakin) şehri seçilen Seferihisar’ın filmlere set olan mahallesi Sığacık’da gezilecek yerler arasında. Arnavut kaldırımlı dar sokaklarında beton yığınlarına teslim olmayan bahçeli ve ahşap cumbalı evlerini, sardunyalarla kaplı balkonlarını, turkuvaz renkli denizi, tarihi kale içindeki organik ürünlerin satıldığı pazarını gezip alışveriş yapıp yerel lezzetlerden tadabilirsiniz. Hem deniz hem doğa arayanlar için Ürkmez biçilmiş kaftan. Sırtını çam ormanlarına yaslamış ve kilometrelerce uzunluğunda mavi bayraklı sahil ve turkuvaz renkli deniziyle Ürkmez, sakin yaşamı seçenlerin yeri olmuş. Her köşesinden ruhunuzu dinlendirecek eşsiz bir manzarası var. Fotoğraf düşkünleri için de iyi bir alternatif.
Benim favorim Dikili Bademler
İzmir’in kuzeyinde deniz düşkünleri için Foça, Çandarlı, Dikili’de gidilecek yerler arasında. Foça'yı dolu dolu yaşayanların “Burada güneşin batışını izlemeye doyamazsınız” derler. İzmir’e 70 kilometre mesafede olan ve metro ile artık ulaşımı kolaylaşan Foça, sahili, balık restoranları, daracık taş sokakları, eski evleri insanı ilk görüşte mest eder. Sadece yosun kokusu duymak isteyenler Foça’ya günü birlik bile gidebilir. Denize boynuz gibi uzanan bir yarımada üzerindeki Çandarlı, Ege’nin parlayan bir yıldızı olma yolunda ilerliyor. Pek çok güzelliği ile hak ettiği ilgiyi yıllar sonra görmeye başlayan Çandarlı, denizinden çok bozulmamış ve iyi korunan zengin doğa yapısı cezp ediyor insanı. Çandarlı’nın kurucuları ise Amazonlardır ve şehir merkezindeki antik kent ile kale adını Amazon Kraliçesi Pitane’den almıştır. Çandarlı’da hem köy hem şehir havasını yaşayabilirsiniz. “Akdeniz güneşinin sıcaklığı, Ege’nin serin mavi suları Dikili’de”, “Dünya literatürüne giren Atatürk Botanik Bahçesi” gibi Dikili’nin güzelliği ve özellikleri üzerine pek çok sloganı vardır. Dikili Ege’nin kuzeyinde kalsa da Ege Bölgesi’ne özgü imbat rüzgarı orada da meşhurdur. 40 km’lik incecik kumdan oluşan sahilinde mavi bayraklı plajları ve Bademli ve Denizköy koyları büyüler insanı. Benim favorim ise Bademlidir. Bademli’de deniz öyle berrak ve kumsal öyle ipeksi ki, kum nerede bitiyor deniz nerede başlıyor diye kendi kendinize sorarsınız. Türkiye’nin gizli Maldivler Adası’na benzetilir. Yani sözün özü yaşamı yakalayın ve ruhunuz ile bedeninizi değişk mekanlar da ödüllendirin. Bayramınızın sevdiklerinizle şeker tadında geçmesini diliyorum.