Çevresine sahip çıkan örnek insanlar

Bu hafta yine doğanın, çevrenin korunmasına duyarsız kalmayan 3 kişiden bahsedeceğim. Aslında etrafımda onlarcası, yüzlercesi var ama Naz Mertsoy, Perimsu Bayrak ve Yavuz Aslan’ın yaptıklarını okuyunca sizde hak vereceksiniz. Çevre-Yaşam köşesinin yakın takipçilerinden Karşıyakalı Murat Tırpan “Ahmet Abi change.org  internet sitesinde Naz Mertsoy isimli bayan “İzmir’in son ormanı yok olmasın” kampanyası başlatmış sen çevre yazarısın gördün mü” diye sordu. İnsan çevre yazarı olsa da İzmir’de, Ege’de binlerce olumlu, olumsuz yaşanan çevre olayını bilmesi mümkün değil. Murat Tırpan’a teşekkür ettim ve Naz Mertsoy’un “İzmir’in son ormanı yok olmasın” kampanyasına baktım. 8 Ekim’de başlamış ve 9 bin imzaya ulaşmış.

  

 

Kavaklıdere Köyü 5 kavak mevkii

Orman Bakanlığı başta olmak üzere İzmirli kent yöneticilerine Naz Mertsoy şöyle seslenmiş; “Geçtiğimiz yıllar genelde eylül, ekim, kasım aylarında yüzlerce kamyon ve TIR Kavaklıdere Köyü 5 Kavak Mevkii’ndeki ormana gelerek izinsiz ve yasa dışı yollarla sağlıklı ve genç tüm ağaçları keserek ticari kazanç sağlamıştır. Bu şekilde dağlık alanda ağaç sıfırlanmış arazi çorak bırakılmıştır. Bu yıl da ağaç kesimlerinin başlamasıyla evlerimizin bulunduğu bölgelerde toprak kayması ve kaya düşmesi gibi tehlikeler oluşmaya başladı. Ağaç kesiminin nakliyesini yapan özel firmalara bu ağaçları neden kestiklerini sorduğumuzda (Ormandaki çürük ağaçları keserek ormanın yenilenmesine katkıda bulunuyoruz) yanıtını aldık. Koca bir orman hunharca yok edilmektedir. Ticari kazanç güdülerek yapılan bu vahşete artık bir son verilmelidir. Dilerim İzmir’in yöneticileri Naz Mertsoy’un bu haykırışını duyar.

Perimsu gibi binlerce genç olsun

20 yaşındaki Perimsu Bayrak’ı, çok sevdiğim gazeteci kardeşim Özgür Kaynar ve rektör Seyfullah Çevk sayesinde Gediz Üniversitesi’nde tanıdım. Başta çevre ve yenilenebilir enerji  olmak üzere çeşitli konulardaki projeleriyle hayran olduğum bir genç. Bakın yine neler yaptı. ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından verilen eğitim bursunu Türkiye'den almaya hak kazanandı. Eğitimindeki başarısını uzaklarda da sürdüren Bayrak, aynı zamanda yardımseverliğiyle de gönüllere yerleşti. Okul dışındaki zamanını evsizlere yemek yapıp dağıtarak, şiddet gören kadınlara destek olarak ve AIDS hastalarının çocukları için çeşitli faaliyetler düzenleyerek geçiren Bayrak, bu örnek davranışları sebebiyle ödüllendirildi. “Nerede yaşarsak yaşayalım insanlığa karşı sorumluluklarımız var. Elimden geldiğince zor durumdakilere yardım etmeye çalışıyorum. ABD’de bu konuya çok önem veriliyor. Özellikle de gençler, yardımlaşma bilincinin yaygınlaştırılması için teşvik edilip cesaretlendiriliyor. Ben de Türk toplumunun hoşgörüsünü ve yardımseverliğini en güzel şekilde sergilemeye gayret ettim. Yardımlaşmayı ve dayanışmayı herkese aşılayabilirsek, daha güzel bir dünyada yaşayabiliriz” diyor Perimsu Bayrak. Nasıl bir övgü kelimesi bulacağımı bilemiyorum. Dilerim Perimsu gibi binlerce genç olsun.

1  ADAM 1000 KİLOMETRE YOL

29 yaşındaki Yavuz Aslan’ı dağcılık sporundan tanıyorum. 10 yıldır ormanların, ağaçların, doğanın korunması için pek çok sosyal çalışmada ön saflarda yer aldı. Tam bir doğa ve çevre sevdalısı bir genç. Şimdi maddi ve manevi desteğe ihtiyacı olan lösemi hastası çocuklara destek vermek için “ 1 ADAM 1000 KM YOL” sloganıyla yaşadığı Fethiye’den çıkıp İstanbul’a yürüyecek. 20 Kasım yani bugün sırtında gıdalarının bulunduğu çantası ve üzerinde “Lösemili çocuklar yalnız değilsiniz” yazılı tişörtü Fethiye’de çıkıp Muğla, Aydın, İzmir, Manisa, Balıkesir, Bursa, Sakarya, Kocaeli ve İstanbul’a ulaşacak. Yavuz Aslan tüm hava şartlarına karşı 40-45 gün sonra İstanbul’da olacağını söylüyor. Yavuz kardeşim bedenine ayaklarına kuvvet. İyiki varsın.