Taner Kılıç

Taner Kılıç

[email protected]

KUCAKLAŞMA ZAMANI

19 Mart 2016 - 11:23

         Öncelikle Ankara’daki terör saldırısında hayatını kaybeden yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum. Toplum olarak, ülke olarak çok zor günlerden geçtiğimiz aşikar.  Olaylar o kadar hızlı gelişiyor ki henüz dinmeyen acımızın, kapanmayan yaramızın üzerine yeni acılar kapımızı çalıyor.

         Sizler bu satırları okurken muhtemelen gündem Çanakkale şehitlerimizi anma ve zaferlerimizi kutlama yönünde olacaktır. Bizlerden sadece 2-3 nesil önceki büyüklerimiz, istiklal mücadelesi yolunda yüzbinlerce şehit vererek hem toprak bütünlüğümüzü hem de toplumsal bütünlüğümüzü sağladılar. Bugün toprak bütünlüğümüzü korurken maalesef toplumsal bütünlüğümüzde zedelenmeler, çatlaklar olduğunu görmekteyiz. Halbuki bugünlerde en fazla ihtiyacımız olan şey tam olarak birlikteliğimizdir. Biz öyle bir toplumuz ki en az düğünlerimiz kadar cenazelerimiz de kalabalık olur. Çünkü sevinçler de olduğu gibi acılarda da buluşan bir milletiz. Acılarımız arttıkça bize karşıt kişi veya ideolojileri suçlamak yerine, birbirimize daha sıkı sarılmalı daha güçlü kenetlenmeliyiz. Biz bunu başardığımız zaman ancak başka devletleri yanımızda görebiliriz. Gün birbirimizi suçlama, ayıplama, kınama günü değildir. Çocukluğumda gördüğüm bir işletmenin duvarındaki yazı durumu ne güzel özetliyordu ‘’Hatalarımızı kulağımıza fısıldayın, övgülerinizi istediğiniz gibi duyurabilirsiniz’’

          Hiç şüphesiz soru işaretlerinin zihnimizi fazlasıyla meşgul ettiği bir dönemden geçiyoruz. Rus askerleri Suriye’den çekiliyor, HDP milletvekilleri hakkında yeni fezlekeler gündeme geldi, Güneydoğuda yeni operasyonlar başladı, Brüksel’de Işid operasyonlarında patlayan silahlar ve daha fazlası… Bu konuları sonraki yazılarımda -acılarımızdan hep birlikte başımızı kaldırdıktan sonra- detaylı işleyeceğim. Bu kadar yoğun gündem arasında bizler neler yapabiliriz sorusunu kendimize soralım. Çoğumuz siyasetçi veya bürokrat değiliz, devletin işleyişini yönlendiremiyoruz fakat her birimiz bu toplumun bir parçasıyız. Toplum içinde tanıdığımız veya tanımadığımız kimle konuşursak konuşalım söyleyeceklerimizi 2 kere düşünüyorsak artık 4 defa düşünelim. Ağzımızdan çıkan her sözün toplumu ayrıştırıcı değil de birliktelik sağlamasına azami ölçüde dikkat edelim. Devletimiz polisiyle askeriyle güçlü bir devlet. Bizler de psikolojik olarak güçlü ve dik duralım ki kimlerin bu toplum üzerinde kötü emelleri varsa hayallerine ulaşamayacaklarını anlasınlar.

                                                                      

          Bizler gökkuşağının parçaları gibi farklı düşüncelere, farklı mesleklere, farklı ırklara, farklı mezheplere, hatta farklı farklı partilere sahip olabiliriz. Ancak ayrı olmayan bir değerimiz var ki o da Türkiye Cumhuriyeti’dir. Üç partinin ortak deklarasyonunu ve taraftarın derbi maçı omuz omuza birlikte izleme isteklerini bu bağlamda atılmış çok güzel adımlar olarak görüyorum. Bu adımların daha da artmasına hatta hızlanmasına katkı sunan her bir yurttaşımıza şimdiden şükranlarımı sunuyorum.

YORUMLAR

  • 0 Yorum