Taner Kılıç

Taner Kılıç

[email protected]

ÇOKLU BARO SÜRECİ

06 Temmuz 2020 - 12:36

Türkiye 1945'te Çok Partili Hayata geçerek demokrasi yolunda büyük bir adım atmıştır. Ardından çoklu sendikalar, çoklu vakıflar, çoklu dernekler, çoklu gazeteler ortaya çıktı. Sözde hepsi demokrasinin zenginlikleri olacaktı. Ancak her biri birer siyasi partinin arka bahçesine dönüştüler. Her iktidar kendi sendikasını gazetesini derneklerini güçlendirip diğerlerini alaşağı ettiler. Bağımsız olanlara hayat hakkı tanınmadı.

 

Şimdi sıra Barolarda. Peki, tam olarak nedir Baro Düzenlemesi şöyle inceleyelim. Türkiye'de 70 bin erkek 57 bin kadın olmak üzere Barolara kayıtlı 127 bin avukat bulunmaktadır. Düzenlemeye göre şimdilik sadece 5 bin ve üzeri avukat bulunan illerde ikinci bir Baro kurulmasına izin verilecek. Bu şartları şu anda İstanbul Ankara ve İzmir taşımaktadır. Bu durumda Baroların çoğu neden karşı çıkıyorlar diye bakınca bazı çekinceleri var. Bu durumu tüm avukatlar arasında bölünmenin ayrışmanın ayak sesleri olarak görüyorlar. Şimdilik 5 bin olan sayının ileride esnetilerek aşağılara çekileceğinden eminler. Ayrıca mevcut İl Barosundan ayrılmak isteyenlerle Baroda kalanlar arasında siyasal bir ayrışma kutuplaşma olacağını düşünüyorlar.  Vatandaş tarafından bakacak olursak avukat tercihi yaparken davada muvaffak olmak için mevcut iktidara yakın Baro avukatlarını tercih etme yolunu seçecektir.

                                             

Sadece illerin Barosu varken belki de yakın zamanda  "Bizimkilerin Barosu, onların partisinin Barosu" tamlamaları hayatımıza girecek. Tabi ilk etapta 1 Nolu Baro, 2 Nolu Baro diye olacaktır ancak diğer örneklere baktığımız zaman bu numaraların zamanla bir ideolojik kimliğe bürüneceğini söylemek haksızlık olmaz.

 

Bana kalırsa bu düzenlemede, hukuk savunucusu Avukatlara ve Barolara daha fazla söz hakkı vermek en doğru yaklaşım olacaktır.

 

YORUMLAR

  • 1 Yorum