Sinan Gültekin

Sinan Gültekin


Kime göre neye göre?

24 Mart 2021 - 20:09

Merkez bankası başkanı değişikliği, TUİK başkanı derken devletin kilit noktaların da çok hızlı bir şekilde isimler değişiyor. İnsanın aklına gelen ilk soru şu ki neden? Bu değişikliklerin nedeni nedir? Ülke yönetimin de olup hükümet edenlerin kendilerince muhakkak ki bir haklılıkları vardır. Ama gelin görün ki piyasaların istemiş olduğu temel kavram ise öngörülebilir olmaktır. Bu kapsamda da ilgili kritik pozisyonlarda ki kişilerin değiştirilme nedenlerini tüm dünya da bizler de merak ediyoruz. 

Başkalarını eleştirmek, 21. yüzyıl insanının kolaylıkla yaptığı ve meziyet olarak gördüğü bir eylem; sosyal medyanın ve elimize verilen klavyelerin bize verdiği yetkiye dayanarak kelimeleri çuvaldız gibi kullanmak suretiyle hoşumuza gitmeyen ve kendimizce yanlış bulduğumuz ne varsa batırabildiğimiz bir dünyada. Özellikle de söz konusu sesimizi kolayca duyuramadığımız "büyük kurumlar ve kuruluşlarsa" elimizi hiç korkak alıştırmaz, açık seçik yanlış bulduklarımızı sıralarız. Tıpkı burada yaptığımız gibi. Peki kendimize söyleyecek birkaç kelamımız ya da batıracak iğnemiz yok mu? Elbette var. 

Bir yandan finansman konusunda problem yaşayan işletmeler; yüksek faizler nedeni ile bir açmazı, düşük katma değerli işler yaptığı için yaşamaktadır. Bu problemin nedeni de çözümü de başka bir hikâyedir ki bir yazımız da da bunlardan bahsetmek isterim. Diğer taraftan da 2021 yılında 180 milyar dolar dış borcu çevirmesi gereken ülkem ve ülke yönetimi gerçeği. Borcu verecek olan yüksek faiz ister, iç piyasa düşük enflasyon düşük faiz ister. Derler ya hani buyur da buradan yak diye..tavuk mu? Yumurta mı? Gerçeği. İğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır Her ağzını açtığında mangalda kül bırakmayanların bu ülkenin başına getirebilmeyi inanın çok ama çok isterdim. Bu açmazlar dış dayatmalar karşısında egemen güce tabi olmayanın vay haline. Dünyayı kasıp kavuran terör dahil tüm süreçlerin sahipleri karşısında el pençe divan durmak mı? Kimine göre doğru bu. Kimine göre bir bedel ödemek gerekecek ise ödemeye hazırız diyen bir kesim..ama daha da önemlisi bence şu ki toplumun büyük bir çoğunluğu neyi niçin savunduğunu dahi net olarak bilememektedir. Filler tepişirken ezilen çimenler gibiyiz. Tarih karşısında sorumlu olanlar ilmi siyaseti bilmek ve becermek zorunda olduğu da bilinmesi gereken bir gerçektir. Toplum olarak yargılamadan dinlemek siyah, beyaz değil gri alanlarında olduğu farkındalığı ile en akılcı olanı yapabilmeyi becerebilmek önemli ama bu benlik, cahillik ve egolar ile inanın çok ama çok zor. Bizlere bırakılan ülke bu ama gelecek nesiller adına bir arada olabilmeyi ve kendi kaderimizi kendimizin çizebilmesi adına da birlik ve beraberliği her ne şartta olur ise olsun becermek zorundayız. Bizlere dayatılanı değil kendi değerlerimizi ve doğrularımızı yaşayabilmek çok önemli. Bu da bir bedel ister ise dün verdik bugün de veririz yarında vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum