Reklam
Halime Erdoğan

Halime Erdoğan

[email protected]

Anlaşılması Gereken Türkçülük

08 Kasım 2018 - 15:31

Andımız ile birlikte gündeme gelen, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de  ‘Son günlerde televizyon ekranlarında Türklük konuşuluyor. Türk milleti masaya yatırılıyor. Sözde uzmanlar yarım aydınlar koltuklarına oturup ileri geri ağızlarına ne gelirse söylüyor’ sözleriyle ifade ettiği Türklük kavramını tartışmaya açmanın amacı, topluma kültür bilgisi aşılamak mıdır yoksa altında başka nedenler mi yatmaktadır?

Bin yılların politikasıdır aslında, bir toplumun kutsallarını yıkmak için önce o kutsalları tartışmaya açarsın. Üzerinde tartışıldıkça kafalar karışır bir de ortaya üç beş tane aydın görünümlü provokatör saldın mı, sana sadece karşıya geçip izlemek kalır. Ülkemizde her kafadan Türklük ile ilgili seslerin çıkması dabu oyunun Türkiye’de sahnelendiğinin göstergesidir. Fakat oyun kuranların unuttuğu çok mühim bir husus vardır ki, Türklük kavramı birkaç bin yıllık bir kavram değildir. Kökleri o kadar derinlere uzanır ki, kimsenin gücü yetmez onu yerinden oynatmaya. Konuşanlar bir yeldir Türklük ise bir kaya, dolayısıyla yel kayadan bir şey koparamaz, sadece üstündeki tozu alır.

Türk Kelimesinin Anlamı Nedir ?

Türk kelimesinin anlamı güç, kuvvet, kudret, olgunluk çağı, güzel insandır. Türk adının anlamı güçlü, kuvvetli, kudretli, doğan, üreyen, çoğalan, artan demektir. Türk kelimesi siyasi ad olarak ilk defa Göktürk Devleti tarafından kullanılmıştır. Daha sonra Türk soyuna ait olan tüm toplulukları ifade eden milli bir ad olmuştur. Yabancı milletlerin kitaplarında Türk kelimesinin karşılığı, ismi anıldığı zaman korku, yılma, çaresizlik akla gelen millet olarak geçmektedir. Üstümüzde asırlar boyu oynanan oyunların en büyük nedeni de düşmanın yüreğine saldığımız korkudur.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve O’nun Fikir Babası Ziya Gökalp’in Türklüğe Bakış Açısı

Türklük kavramını anlamak için Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Ziya Gökalp’i bilmek ve anlamak lüzumu vardır. "Millet, dilce müşterek olan, yani aynı terbiyeyi almış fertlerden meydana gelmiş bulunan kültürel bir zümredir" der Ziya Gökalp ve şöyle devam eder: "Bir adam kanca müşterek bulunduğu insanlardan ziyade, terbiyece ve ana dilce müşterek bulunduğu insanlarla beraber yaşamak ister. Çünkü insani şahsiyetimiz, bedenimizde değil, ruhumuzdadır. Maddi meziyetlerimiz ruhumuzdan geliyorsa, manevi meziyetlerimiz de terbiyesini aldığımız cemiyetten geliyor.

… Memleketimizde vaktiyle dedeleri Arnavutluk'tan yahut Arabistan'dan gelmiş milletdaşlarımız vardır. Bunlar Türk terbiyesiyle büyümüş ve Türk mefkûresine çalışmayı itiyat etmiş görürsek sair miletdaşlarımızdan hiç tefrik etmemeliyiz. Yalnız saadet zamanında değil, felâket zamanında da bizden ayrılmayanları nasıl milliyetimizden hariç telâkki edebiliriz. Hususiyle, bunlar arasında milletimize karşı büyük fedakârlıklar yapmış, Türklüğe büyük hizmetler ifa etmiş olanlar varsa, nasıl olur da bu fedakâr insanlara 'siz Türk değilsiniz' diyebiliriz. Filhakika, atlarda şecere aramak lâzımdır, çünkü bütün meziyetleri sevk-i tabiîye müstenit ve irsî olan hayvanlarda da ırkın büyük bir ehemmiyeti vardır. İnsanlarda ırkın içtimaî hasletlere hiçbir tesiri olmadığı için, şecere aramak doğru değildir. Bunun aksini meslek ittihaz edersek, memleketimizdeki münevverlerin ve mücahitlerin birçoğunu feda etmek iktiza edecektir. Bu hal câiz olmadığından 'Türküm' diyen her ferdi Türk tanımaktan, yalnız Türklüğü hıyaneti görülenler varsa, cezalandırmaktan başka çare yoktur" Ziya Gökalp

Ziya Gökalp’in Türk Milleti’ni ve Türk Milleti’nin kim olduğunu tanımlama şeklinden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Ne Mutlu Türk’üm Diyene’ derken anlatmak istediklerini anlarız aslında. Üzerinde çok tartışmaya, yarım aydınların yorumlarına gerek yoktur zira en büyük aydınlarımız olan Atatürk ve Gökalp gayet anlaşılır anlatmışlardır.

Muasırlaşmak, Lider Ülke Olmak İçin Türk Olmak Mecburidir

Türklük, Türkiye Cumhuriyeti’nin kalkınması, gelişmesi, lider ülke hedefine ulaşması için olmazsa olmazıdır. Türklük, Türkün Atasını bilmesi yani kendini bilmesidir. Kimliksiz millet yoktur, kimliği olmayanlar millet değil topluluktur ve yok olmaya mahkumdur.  Ziya Gökalp ‘Bir kavimde milliyet duygusu uyandıktan sonra, komşu kavimlerde de kolayca yayılır. Çünkü milliyet duygusu uyanır uyanmaz, sahiplerinde yardımlaşma, fedakarlık ve mücadele duygularını artırarak, onların ahlak, dil, edebiyat, ekonomi ve siyaset alanlarında ilerlemelerini hazırlar’ der. Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türklerin yok olmasını isteyenler Türklük kavramını yok ederek bu hain emellerine ulaşmayı hedeflemektedirler.

Türklükten, milletten ve milliden uzaklaşmamızı isteyenler aydın görünümlü şarlatanlardan, dost görünümlü düşmanlardan başkası değildirler. ‘Milli ülkünün yokluğu, Türkleri milli ekonomiden yoksun bıraktığı gibi, dilinin sadeleşmesine ve güzel sanatlarda milli üslupların doğmasına da daima engel olmuştur’ der Atatürk’ün fikir babası Ziya Gökalp.

Milliyetçi Hareket Partisi ve Türklük Kavramı

Milliyetçi Hareket Partisi’nin Türk Milliyetçiliğini ve Milliyetçilik kavramını ırkçılık olarak lanse etmek büyük bir gaflet göstergesidir. Zira Ziya Gökalp, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Başbuğ Alparslan Türkeş, Dr. Devlet Bahçeli hiçbir zaman etnik köken ayrımcılığı yapmamış, her daim bir olmaya, birlik olmaya vurgu yapmışlar, davette bulunmuşlardır. Onları ayrımcılık ile suçlayanların asıl ayrımcı ve bölücüler olduğu birçok defa Türkiye Cumhuriyeti’ne yapılan saldırılar ile gözler önüne serilmiştir. Milliyetçi Hareket Partisinin varlığından rahatsız olanlar Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığından ve güçlü olmasından rahatsız olanlardır.

Milliyetçi Hareket Partisi hiçbir zaman diğer siyasi partiler gibi ithal düşüncelerin etkisi altına girmemiş, çizgisinden kaymamıştır. Her daim kalkınmanın, ekonomik açıdan güçlenmenin, tam bağımsızlığın milli politikalardan, millileşmekten geçtiğini savunmuştur. Ülkemizin güçlenmesinden korkanlar, bağımlı olmamızı isteyenler de sürekli bukalemun misali farklı kimliklere bürünerek, farklı oyunlarla sahneye çıkmış fakat asla başarılı olamamışlar ve olamayacaklardır.

YORUMLAR

  • 0 Yorum