Reklam
Halime Erdoğan

Halime Erdoğan

[email protected]

Batan Gemiyi İlk Kaptanı Terk Etti

25 Temmuz 2018 - 13:31

Geçtiğimiz günlerde İyi Parti’nin Afyon’da gerçekleşen kampına Genel Başkan Meral Akşener’in ‘istifa ediyorum’ ile bitirdiği konuşması damga vurmuştu. Yaklaşık üç yüz kişinin katılımıyla oluşturulan yirmi iki kişilik grupların moderatör aracılığıyla yaptığı çalıştayda, seçim sonuçları değerlendiriliyor, nerede hata yaptıkları istişare ediliyordu. Ak Parti’nin antidemokratik bir tutum sergilediğini ve kendisinin de bu tutumdan rahatsız olduğunu her fırsatta dile getiren Meral Akşener, kendi partisinin kurucularına, yöneticilerine, il ve ilçe başkanlarına kendini ve izlenen politikayı eleştirme hakkı tanımıştı zira çalıştayı da de bu amaçla toplamıştı!

Seçim öncesi kendisinin ve partisinin alacağı oy tahminlerinin yarısından daha azını alan Meral Akşener, durumun neden böyle olduğunu partilileri ile birlikte değerlendirmek, herkese söz hakkı vermek gayesindeydi. Böyle de yaptı. Çünkü seçim sonrası gerek parti içinden gerek parti dışından yoğun eleştirilere maruz kalmış, yükselen sesler tarafından genel başkanlıktan istifaya çağrılmıştı. İstifaya davet edilen, suçlanan, yenilgiye uğrayan her genel başkanın izleyeceği yolu izlemesi gerekiyordu. Ya eleştirilmeye devam edecekti ya da istifa edecekti. Meral Akşener yoğun eleştirilere katlanamayarak istifa etmeyi seçti.

İstifanın Ardından Neler Oldu ?

Bu istifanın ardından Meral Akşener’e yapılan tüm eleştiriler bıçak gibi kesildi. Akşener ‘istifa ediyorum’ diyerek kendisini başarısızlıkla suçlayanları sustururken, cümlelerini seçimli kongre yapılmasını istediğini ve kendisinin aday olmayacağını dile getirerek sonlandırdı.

Kendisi aday olmayacaktı, bunu açık yüreklilikle söyledi çünkü parti delegeleri tarafından aday gösterileceğini biliyordu. Üstelik delegeleri, ‘Meral Akşener’den başka aday çıkmayacak, kimse aday olmayacak!’ diyerek genel başkanlık tahtını koruyorlardı. Peki, Meral Akşener, delegelerinin ya dakaç tane delegesinintutumunun bu doğrultuda olacağından emindi?  Daha da önemlisi Akşener Genel Başkanlıktan ayrıldığı takdirde partisinin dağılacağını düşünüyor muydu? İstifa konuşması doğaçlama mıydı yoksa planlı mıydı?

Her siyasetçinin, her makam sahibinin etrafı çok kalabalıktır lakin bu kalabalıkta lideri sevenden çok sevmeyen, haset eden, onun yerinde olmayı hayal eden vardır ve her lider kimin kendisine sadakatle bağlı olduğundan emin olmak ister. Meral Akşener’de yaptığı istifa açıklamasıyla denize olta salladı, böylelikle dostunu, düşmanını görmüş oldu. Üstelik bu istifa konuşmasıyla tüm suçlamalardan kurtuldu.

Yapılan ile Söylenen Çok Farklı

Her fırsatta kendilerinin diğer siyasi partilerden farklı olduğunu dile getiren, genel başkanlarının ve kendilerinin eleştirilere açık olduğunu iddia eden İyi Partililerden, Meral Akşener istifası sonrası, ‘Akşener varsa biz de varız, Akşener yoksa biz de yokuz. Akşener’i aday göstereceğiz, başka kimse aday olmayacak’ sesleri yükselmeye başladı. Hükümete demokrasi çağrısında bulunan ve hükümeti tek adamlılık ile suçlayanların bu cümleleri sarf ediyor olması, dışarıdan bakılınca bu ne perhiz bu ne lahana turşusu dedirtiyor. Peki bu delegeler hep bir ağızdan niçin Akşener diyor? Genel Başkanlık potansiyeli taşıyan başka adaylarının olmadığı için mi? Meral Akşener giderse parti dağılacak korkusundan mı? Akşener’e olan sevgi e inançlarından dolayı mı? Başka bir lider adayını partinin başarısızlığına kurban etmek istemedikleri için mi?

Meral Akşener’i Muharrem İnce Bitirdi

Meral Akşener’e ilk darbeyi bilerek ya da bilmeyerek Muharrem İnce vurdu. Akşener’in yıldızı giderek sönerken Muharrem İnce’nin yıldızı parladı. İnce, kıvrak zekasıyla, kendisine yöneltilen sorulara verdiği cevaplarla kısa sürede muhalefetin ‘Başkan Adayı’ oldu. Meral Akşener ise Türkiye’nin izlediği belli kanallarda ekranda olduğu on beşer dakikalık süreleri iyi değerlendiremedi ve her kanalda aynı şeyleri söyledi. Kendine beş tane söylem geliştirebilmiş olsaydı ya da Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayı Muharrem İnce yerine başka biri olsaydı büyük olasılıkla Meral Akşener vaat ettiği oyları alabilmiş olacaktı. Zirve’nin tek kişilik olduğunu bilen ve zirvede olmak isteyen Akşener, İnce’ye de tepki vererek aradaki İP’leri kopardı.

Seçimden hüsran ile çıkan Meral Akşener ve partisini yakın gelecekte yapılacak olan yerel seçimler bekliyor. Görülen durum ise yerel seçimlerde, genel seçimde yaşanan hüsran artarak devam edecek ve parti büyük bir yenilgiye uğrayacak. Dolayısıyla da genel başkanlık potansiyeli bulunan hiçbir aday yaşanacak hezimetin altında ezilmek istemiyor. Bu yüzden de delegeler hep bir ağızdan tekrar Meral Akşener’in Genel Başkan olması hususunda ısrarcı davranıyor. Yani ‘Meral Akşener’den başka aday istemiyoruz’ diyen delegeler dost mu yoksa düşman mı yine ayırt edilemiyor.

Batan Gemiyi İlk Kaptanı Terk Etti

Akşener ‘istifa ediyorum’ açıklamasının ardından partililerin yoğun isteği üzerine ‘ düşünmek için yetmiş iki saat istiyorum’ demişti lakin bu zaman dilimi dolmadan Twitter üzerinden kesinlikle aday olmayacağını açıkladı. Yazdığı mesajda önümüzdeki yerel seçimlere de değinen Akşener’in, bu mesajı partinin yerel seçimlerden büyük hüsran ile çıkacağından ve partinin dağılacağından emin olduğunu gösteriyor.

Önümüzdeki süreç ile ilgili bizi iki alternatif son bekliyor, iki sonda da İyi Parti’nin dağılması kaçınılmaz gözüküyor. Alternatif sonlardan ilki, yerel seçimlerden sonra yıldızı tamamen sönmüş olacak olan İyi Parti’nin milletvekilleri başka partilerde kendilerine yer arayacak.

Diğer alternatif son ise, kırk üç milletvekili ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki yerini alan İyi Parti istifa eden vekilleri olsa dahi, yirmi kişilik grubu koruyarak mecliste kalmaya devam edecek, 2023 seçimlerine dek yüzdeleri oranında hazineden ödeneğini alacak. 28. Dönem için kollar sıvanıp, seçim hazırlıklarına başlanıldığında vekiller diğer partilerle sıra pazarlığı yaparak, kendilerine yer arayacaklar ve İyi Parti dağılacak.

Genel Başkan olmaması halinde Meral Akşener ‘ben olmadığım için partinin yerel seçimlerdeki oyu daha da düştü, ben olmadığım için parti dağıldı, ben olmadığım için…’ deme hakkını da elde etmiş oluyor. Aslında bu hakla o da 2023 Genel Seçimlerinde kendine yer aramaya başlamış oluyor.

Gemi batıyor, batan gemiyi ilk kaptanı terk ediyor, kendini kurtararak, onunla yola çıkanları yarı yolda bırakıyor. Ona oy veren, inanan milyonları umursamıyor. Tekrar aday olmayarak kendini boğulmaktan kurtarıyor, yol arkadaşlarına ise yüzmeyi bilen kaçsın mesajı veriyor.

YORUMLAR

  • 0 Yorum