CHP'li Arslan'dan Dünya Çevre Günü Mesajı

EGEOLAY/CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu üyesi Ednan Arslan Dünya Çevre Günü nedeniyle değerlendirmelerde bulundu.

CHP'li Arslan'dan Dünya Çevre Günü Mesajı
Editör: Ege Olay
05 Haziran 2021 - 11:02
İklim değişikliği ve çölleşmenin insanlığı bekleyen en büyük tehlikelerden biri olduğunu vurgulayan Arslan, “Doğa kendinden alınanları bir gün mutlaka geri alır” diyerek dünyada ve ülkemizde yaşanan çevre sorunlarına ilişkin verileri paylaştı.

Arslan açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

İNSANLIĞI BEKLEYEN BÜYÜK TEHLİKE İKİM DEĞİŞİKLİĞİ

Birleşmiş Milletlerin çevre konusunda gerçekleştirdiği ilk önemli konferans 1972 yılında toplandı. O tarihten bu yana konferansın başlama tarihi olan 5 Haziran “Dünya Çevre Günü” olarak kutlanıyor.

Nüfus artışı, değişen tüketim alışkanlıkları, kentleşme,   kâr odaklı denetimden yoksun üretim ve sayısız etken sürdürülebilir gelişme, dengeli kalkınmanın önünde engel oluştururken beraberinde yer küremizi tehdit eden çevre sorunlarını da insanlığın gündemine taşıyor.

İklim değişikliği, çölleşme, önlenemeyen kirlilik, insanlığın bugünü ve geleceğini tehdit eden en önemli sorun olarak karşımızda duruyor.

Ülkemizde iklim değişikliği ile mücadele alanında ciddi bir çalışma yapılmamaktadır.

Paris’teki 21. Taraflar Konferansında 195 ülkenin oybirliği ile 2015 tarihinde kabul edilen Paris Anlaşması, küresel iklim değişikliği ile mücadelede dönüm noktası olarak görülmektedir. Ancak iktidar bu Anlaşmayı henüz onaylamamıştır. Anlaşmanın uygulamaya girmesiyletermik santrallerinbacasından zehirsaçması engellenecek, çöp ithalatı duracaktır.

HER BEŞ ÇOCUKTAN BİRİ SU KITLIĞI TEHDİDİ ALTINDA

UNICEF’ingeçtiğimiz aylarda yayınladığı bir analiz dünya genelinde 450 milyonu çocuk olmak üzere yaklaşık 1,5 milyar insanın su kıtlığı tehdidi altında yaşadığını ortaya koydu.Bu her 5 çocuktan 1’inin günlük ihtiyaçlarını karşılayacak suya erişemediği anlamına gelir. Dünya genelinde her yıl 25 milyar ton verimli toprak erozyon sonucu yok oluyor, sadece 2019 yılında 12 milyon orman alanını çıkan yangınlardayitirdik. Dünyada 2,7 milyar insan çölleşme tehdidi altında. 2050’de bu sayının dört milyara ulaşması bekleniyor.

Çevre konusunda öne çıkan başlıklardan biri de plastik atıklar. Yapılan araştırmalar 1950-2017 yılları arasında dünya genelinde toplam 8 milyon 300 bin metrik ton plastik atık üretildiğini ortaya koyuyor. Küresel önlemler alınmadığı takdirde 2040 yılına gelindiğinde deniz ve karalarda kirlilik yaratan plastik atık miktarı 1 milyar 300 milyon tona ulaşacak, adeta plastik atıklardan oluşan yeni bir kıta yaratılacak. Rastgele attığımız plastik poşetin doğada bin yıl sonra tamamen yok olduğu düşünürsek nasıl bir tehlike ile karşı karşıya olunduğumuzu görürüz. Bu kirlenme nedeniyle dünyadaki oksijenin yüzde 70'ini üreten okyanuslar plastik atık tehdidi altındadır.

SERA GAZI SALIMI (EMİSYONU) YÜZDE 37 ARTTI

Küresel ısınmanın temelini oluşturan sera gazı salınımı tüm sektörlerde 2000 yılında 35 milyar 608 milyon ton karbondioksit eşdeğeri iken yüzde 37 artarak 2018 yılında 48 milyar 940 milyon tona yükselmiştir.

Çevre konusunda problemli ülkeler arasında yer alan Türkiye, bütüncül çevre politikası ve uygulamalarının çok uzağında, çevre konusunda giderek ağırlaşan ve derinleşen sorunlarla karşı karşıyayız.

Her alanda hızla yoksullaşan, birikimlerimizi hızla tüketen Türkiye, Adalet ve Kalkınma Partisinin 19 yıllık iktidarındayanlış çevre politikalarına veranta teslim edildi.

Gün geçmiyor ki ülkenin farklı bir bölgesindençevre felaketine ilişkin bir feryat yükselmesin. İnsanlar, ağacına, deresine, doğasına, geleceğine sahip çıkmak için direniyor, iktidar ise bu isyana sadece kulaklarını tıkıyor, gözlerini kapatıyor.

AKP dönemine damgasını vuran, Kaz Dağları, Kuzey Ormanları, Soros Körfezi,  Cerattepe, Ordu altın maden sahaları, Yassı Ada, Uzun Göl, İkizdere, Yeşil Yol betona veranta teslim oluşun acı örneklerinden bazılarıdır. AKP İktidarında kıyısında yüzülen ve balık tutulan Marmara Denizini kaybettik. Bugün mavi Marmara sarıya döndü, denizlerin rengi değişti.

İZMİRİN ÇERNOBİLİ HÜKÜMETİN ÇEVRE POLİTİKALARININ ÖZETİDİR

1993 2020 yılları arasında yatırımlar için yapılan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED)başvuruları için,  6 bin 118 başvuruya olumlu, 65 bin 934 için ÇED gereklidir, bin 134’ü için ise ÇED gereklidir kararı verilirken sadece ve sadece 61 başvuru olumsuz olarak değerlendirilmiştir. 

2020 yılında toplam 2 bin 822 projeye ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verildiğini açıklarken, 390 projeye ÇED olumlu, 58 projeye ÇED gerekli, yedi projeye ÇED olumsuz ve 175 projeye de ‘mevzuattan iade/iptal’ kararı verilmiştir.

Hükümetin sıfır plastik atık ısrarı biliniyor, sürekli gündemde tuttukları bir konu bir taraftan sıfır atık diyeceksiniz öte yanda Irak’ta bile plastik çöp ithal edeceksiniz,

Türkiye’ye 2004 yılından bugüne kadar sadece Avrupa Birliği ülkelerinden ithal edilen plastik atıklar 173 kat artmıştır. Konuyla ilgi her yasama yılında soru önergeleri veriyoruz. Henüz hiçbir önerge ve sorularıma net bir şekilde yanıt verildiğini görmedim.  

İzmir’in Çernobil’i olarak adlandırılan Gaziemir’deki nükleer atıklara 14yıldır çözüm bulunamaması hükümetin çevre politikalarının adeta bir özetidir.

Her alanda olduğu gibi çevre politikaları konusunda da yeni bir bakışa ve sorunları çözecek etkin politikalara ihtiyaç vardır. CHP iktidarında birikensorunları hep birlikte çözeceğiz. Daha yaşanabilir bir çevrede, güzel günler göreceğiz.”

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum