Akşener'den "Saraçhane" açıklaması: İzin alma mecburiyetim yok

EGEOLAY/İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saraçhane’ye gitmeden önce izin aldığı şeklindeki söylemlere çok sert tepki gösterdi. Akşener, “Kimseden izin alma mecburiyetim yok, söyleyeni de fena çarparım. Çünkü bu belediye başkanları iki partinin ittifakıyla seçilmiş belediye başkanları.” dedi.

Akşener'den "Saraçhane" açıklaması: İzin alma mecburiyetim yok
Editör: Ege Olay
23 Aralık 2022 - 13:30
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, FOX TV ekranlarında İlker Karagöz'ün gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Asgari ücret konusuna değinen Akşener, "Sayın Erdoğan asgari ücreti 8500 lira olarak açıkladı. Biz bütün hesaplamaları yapıp 9600 lira açıklamıştık. Açlık sınırı 7786 liraydı. Böyle bakınca 8500 lira tamam ama Ocak ayı sonunda (açlık sınırı) 8707 lira olacak. Dolayısıyla tekrar açlık sınırının altına düşecek. Enflasyonla mücadele edilmesi lazım. Bu süreç içerisinde de düzenleme güncelleme yapılması gerekiyor" dedi.
Gıdaya erişim, ısınma ve elektrik konularında büyük problemler yaşandığını ifade eden Akşener, derin yoksulluk yaşayan evlere yönelik ziyaretlerini anlattı.
"Dünkü Erdoğan bunu söylemekten çekinirdi"
"Çocuklarda protein almadıkları için bodurluk başladı" diyen Akşener, okullarda sabah kahvaltısı ve öğle yemeği verilmesi için başlatılmasını istedikleri çalışmanın reddedildiğini söyledi.
Akşener, "Bu akıl tutulması. Sayın Erdoğan eskiden bu işleri bilirdi. Bizim yaş grubumuz böyle yerlerden gelmeyiz. Cumhuriyet eğitim yoluyla farklı bir kazanç grubuna girmemizi sağladı. Ben bir köyden, sayın Erdoğan Kasımpaşa'dan çıkıp geldi. Eğitim bize bir yol açtı. Bizim gibilerin o alanları unutmaması gerekiyor. Güç sahibi olduğumuzda attığımız adımlar, problemleri ortadan kaldırmak üzere olmalı. Ancak Sayın Erdoğan maalesef saraya gitti. Saray kendi içinde farklı, paralel bir dünyadır. İlkeleri, değerleri başkadır. Sayın Erdoğan 'manda yoğurdu, kestane balı karıştırın yiyin' dedi. Bunu kendi kazancı ile yiyebilir ama dünkü Erdoğan vatandaşının bunu yiyemediğini bildiği için bunu söylemekten çekinir utanırdı." dedi.
Ulaştırma Bakanı'nın sözleri: "Bunlar sarayın yansımaları"
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun "MTV, kasko, sigorta pahalı değil mi?" sorusuna "Ama ücretler de arttı" şeklinde cevap verdiği hatırlatılan Akşener, "Bunlar sarayın yansımaları." değerlendirmesini yaptı.
İYİ Parti lideri, "Bir devlet tarifinde açını doyurur, çıplağını giydirir. Bu bir sosyal haktır. Gıdaya erişim şarttır. Bunla ilgili önlemi almak zorundasınız. Vatandaşını aç bırakamazsın. Vatandaşını soğukta bırakamazsın. Bütün mesele bu. Şu anda birçok konuda eksiklikler var. Vidaları sıkıştırmaya başladığınızda önce saraydan başlayacaksınız sonra Ulaştırma Bakanlığı'ndan başlayacaksınız" şeklinde konuştu.
"Küfe vatandaşın sırtında"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "küfe" çıkışına tepki gösteren Akşener, "Küfe vatandaşın sırtında. Küfe 10 yaşındaki kızına meyve toplayan babanın sırtında. Sayın Erdoğan beceremiyorsa gitsin. Böyle bir şey olabilir mi? Hem her şeyin sahibi olacaksınız hem saraylarda yaşayacaksınız... Hani 'ver oyunu gör etkiyi'idi? Gördük etkiyi. Sizin sırtınızda varsa bir küfe içi boş. İçi dolu olan başka bir şey var, lüks hayat var. Biliyorsunuz itibardan tasarruf olmaz. 13 tane uçak var. 2 tane neyinize yetmedi. Özel arabalar seyahatlere bir de önceden gönderiliyor uçakla. Ben ömrümde böyle bir şey görmedim." dedi.
Cumhur İttifakı'nın ekonomi yorumları ve muhalefeti hedef alan açıklamaları izletilen Akşener, "Muhalefeti suçlamak bir şeyi çözmüyor. Sandıkta göreceğiz. Bir de 'onlar' diye bir tarif yok. Herkes millet için çalışmak zorunda." ifadesini kullandı.
Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vatandaştan koptuğunu vurguladı.

"Millet iradesine çak yapıldı"        
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik hapis cezasının açıklanması ardından İBB Başkanı ile verdiği fotoğrafa Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılan eleştiri hatırlatılan Akşener, şunları söyledi:
"Millet iradesine ‘çak’ yapıldı aslında. Biz birbirimize ‘çak’ yapmadık. Sayın Erdoğan da hapishaneye giderken ‘çak’ yapmamıştı. O zamanın vesayetçileri millet iradesine çak yapmıştı ama o çakı suratımıza tokat olarak atmıştı. Şimdi de dünün mağduru bugünün vesayetçisi gene millet iradesine gene Saraçhane'de yine suratımıza tokat attı. Dolayısıyla millet iradesine uzatılan her eli, o millet iradesi sandıkta kırar."
İmamoğlu'nun 13 bin 500 oy farkı ile kazandığı seçimlerin iptal edildiğini hatırlatılan Akşener, tekrarlanan seçimlerin 805 bin farkla kazanıldığını vurguladı.
"Bu abidik gubidikler Sayın Erdoğan ve ekibine yaramadı" diyen Akşener, sözlerinin devamında İmamoğlu'nun yargılandığı davanın sürecini anlattı.
“Türkiye’den kopmuştu dünyadan da kopmuş”
"Ben sayın Erdoğan’ı her şeye rağmen akıllı bulmuşumdur." diyen Akşener, "Şimdi ‘çak yaptılar’ı söylüyorsa çok vahim. Ben bunu izlemedim, sizden duyuyorum. Türkiye’den kopmuştu dünyadan da kopmuş. Yahu arkadaş siz 1998’i hatırlasana. Oradan giderken yüz ifadesini hatırlasana. Biraz empati yapsana. O gün orada bulunan parti dışındaki birçok insanın neler hissettiğini hatırlasana. Orada çak mak olmaz, orada teselli olur, orada moral düşüklüğünü ayağa kaldırmak olur. Benim sayın İmamoğlu ve sayın Dilek İmamoğlu’na yerimden kalkıp sarılma nedenim budur. 'Düşmeyeceğiz, milli iradenin temsilcisi olarak gereğini yapacağız' dediğimiz bu." ifadelerini kullandı.
Kararda geçen "teşdiden" kavramına dikkat çeken Akşener, "En üst sınırmış. Cezalandırmak, siyaset dışı bırakmak ve İstanbul'a çökmek için verilen bir ceza. Savcı bu cezayı da çok az buluyor, istinafa bu nedenle gidiyor. Bu Türkiye'de yargının, hukukun can çekiştiğini gösteren bir iştir. Ama ben biliyorum ki, milli iradeye uzatılan her eli çatırt diye bileğinden kırmıştır o irade. Sandıkta hep beraber göreceğiz" değerlendirmesini yaptı.
Akşener, "Bu karar kimin kararı?" sorusuna "Bu Sayın Erdoğan'ın kararı. Bu bir seçim gündemi. Seçime giderken muhtemelen İstanbul'a çökme kararı." yanıtını verdi.
Çataklı ve Özel arasındaki tartışma: "Gerçekse bu gece uyuyamam"
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in açıklaması ardından kardeşi hakkında "Sen söyleyince baktım, hakkında ihbar var. Gelir adalete hesabını verir" şeklinde paylaşım yapan İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı’nın tweeti gösterilen Akşener, "Şimdi gel de inan. Bakın tiyatro denilen iş bu. Bu gerçekse ben bu gece uyuyamam. Haberinin olmadığı gerçekse kim bilir nelerden haberleri yok. Eğer böyle bir şey gerçekse değerli milletim bu gece uyumayın. Dümense anlarım, orada da sorumluluğunu yerine getirmiyor. Haberi yoksa çok daha vahim." dedi.
Saraçhane’deki 85 milyon vurgusu: "Bu sadece İstanbul'un meselesi değil"
Saraçhane’deki konuşması sırasında yaptığı 84 milyon vurgusunun "adaylık" olarak değerlendirildiği belirtilen Akşener, "16 milyon İstanbullu'nun iradesine, hepsi oy vermemiş olabilir ama 16 milyonun bugün seçilmiş belediye başkanına ve milli iradeye uzatılan bir el var. Ama bu milli iradeye el uzatma, milli iradeye çökme hadisesinin karşılığı olarak '85 ya da 84 milyon Türkiye’de yaşayan herkes senin yanında' dedim. Sadece İstanbul’a özel bir çökme değil bu. Bu, Türkiye’nin milli iradesine çökme. Ben böyle olduğuna inanıyorum. Bu perspektiften bakılması gerektiğine inanıyorum. Sadece İstanbul'un meselesi, sadece Ekrem İmamoğlu’nun meselesi şeklinde bakarsak yanılırız" ifadesini kullandı.
“Kimseden izin alma mecburiyetim yok, söyleyeni de fena çarparım”
"Kılıçdaroğlu'nu aradınız mı?" sorusuna yanıt veren Akşener, "Ben Kılıçdaroğlu’nu aradım. Birbirimizde telefonlarımız var. Özel kalemler devreye girmeden birbirimizi arıyoruz. Aradığımda telefonu kapalıydı. Almanya meselesini unutmuşum, uçakta zannettim. Sonra anlaşıldı ki, bir programdaymış. Sonra bir güç oluşturabilelim diye sayın Gültekin Uysal’ı aradım, konuştuk. Bir kısmına gideceğim dedim. Yanlış anlaşılmasın izin almaya aramadım. Öyle bir durum yok. Kimseden izin alma mecburiyetim yok, söyleyeni de fena çarparım. Çünkü bu belediye başkanları iki partinin ittifakıyla seçilmiş belediye başkanları. Mersin hariç diğerlerinin tümü bütün CHP’nin ve İYİ Parti teşkilatlarının çalışarak seçtirdiği belediye başkanları. Dolayısıyla bu arkadaşların iyi ve kötü yaptıkları işlerden de mesulüz. Dolayısıyla izne ihtiyacım yok. Bu süreçte o kadar saygısızlıklar gördüm ki, o çok ayıp bir şeydi" dedi.
Kendi seçtirdikleri belediye başkanları için kimseden izin almayacaklarını vurgulayan Akşener, "CHP üyesi olarak seçilebilirler ama onların sorumluluğu hepimize ait. Bir güç gösterisi yapalım diye hepsini aradım " diye ekledi.
Akşener şunları söyledi:
"Bunun böyle söylenmesi son derece ayıp. Büyük hadsizlik, saygısızlık. Bakanımsı troller var, milletvekilimsi trolleri var AK Parti'nin. Bunlar üzerinden yapıldı ama benim üzerime vurulması problem değil. Ben alışkınım. Asıl burada Tayyip Erdoğan gitti gümbürtüye. Ama bunu üzerinden bir kesim de 'siyasi nezakete uymuyor' dendi.
Sonra siyasi saygısızlık haline döndü, sonra siyasi terbiyesizlik haline döndü. Demek ki, sayın İmamoğlu’nu orada yalnız bırakmak siyasi nezaket, siyasi feraset, siyasi irfan, siyasi terbiyeymiş. Be böyle bir ahmaklık hiç görmedim. Dolayısıyla yapayalnız o gün orada olmasaydık. Hüseyin Baş da oradaydı. EMEP'in genel başkanı da oradaydı. CHP’nin genel başkan yardımcılarının tamamı mahkemedeydi."
Kılıçdaroğlu’nun “partilerin içişlerine karışılmamalı” sözleri
Akşener, "Siz 1 saniye gecikmedik dediniz. O gün CHP lideri Kılıçdaroğlu temasları nedeniyle Almanya'daydı. Siz böyle bir süreçte gider miydiniz?" sorusuna ise "Bu konuda yorum yapmak bir partinin iç işlerine karışmak olur. Yorum yapmayayım." yanıtını verdi.
Benzer bir sözün karşısına çıktığı söylenen Akşener, "Kılıçdaroğlu’na şöyle bir soru soruldu; ‘Meral Hanım diyor ki, Ankara ve İstanbul büyükşehir belediye başkanlarından birisini adaylık olarak getirirlerse biz bunu kabul ederiz’ ama bunu 1,5 yıl önce karşılıklı olarak CHP’yi ziyaretimizde söylediğim bir söz bu. Daha sonra da kamuoyuyla paylaştığım bir söz. O nedenle bu söz bu sırada yeniden öne çıktı. Sonuç itibari ile bu soruyu sordular. Kılıçdaroğlu da içişlerine karışmakla ilgili bir cümle sarf etti. Burada bir siyasi partinin içişleri karışma gibi bir durum yok. Bizzat Kılıçdaroğlu’nun gayretiyle altılı masa toplandı ve o altılı masanın liderlerine bu seçim bırakıldı. Dolaysıyla bir siyasi partinin içişlerine karışmak gibi bir durum yok. O masaya Sayın Kılıçdaroğlu tarafından verilen görev o masanın aday tespiti. O tespit konusunda herkes hür ve bağımsız." ifadesini kullandı
Akşener, kazanacak aday duruşunda değişiklik olmadığını ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "İmamoğlu başka ebeveynler arama peşinde" şeklindeki çıkışı için "Çok pis bir dil bu." diyen Akşener, 13. Cumhurbaşkanı'nın altılı masadan çıkacağını vurguladı.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum