Uzayda Tarım ve Topraksız Bitki Hayal Değil!

EGEOLAY/Growtech Tarım sohbetleri kapsamında gerçekleştirilen, “Uzayda Tarım Teknolojileri Her Yerde” başlıklı oturumda, sürekli artan dünya nüfusunu besleyebilmek için gerekli olan yeni teknolojiler, topraksız tarım ve verimlilik konuları masaya yatırıldı.

Uzayda Tarım ve Topraksız Bitki Hayal Değil!
Editör: Ege Olay
26 Kasım 2022 - 13:37

Moderatörlüğünü Tarım Yazarı Mine Ataman'ın yaptığı oturuma Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Dr. Serdar Yıldırım, Livzym Biyoteknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Serdar Uysal, Ziraat Yüksek Mühendisi Necmettin Türkoğlu, Vahaa Danışma Kurulu Üyesi Dr. Ümit Barış Kutman katıldı.

Uzayın bundan sonra herkesin gündeminde daha fazla yer alacağını kaydeden Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Dr. Serdar Yıldırım, “İnsanlar şu anda bile uluslararası uzay istasyonlarında yaşamını sürdürüyor. Bu sayı çok artacak. Şu anda 2 tane uzay istasyonu bulunuyor. 10 yıl içinde bu rakam 6 – 7’ye çıkacak. Uzayda tarım yapılabilir mi? Sorusu yıllardır insanların aklında yer alıyor. Bu konuda son yıllarda önemli mesafeler katedildi. Topraksız bitki yetiştirmenin çalışmaları yapılıyor. Bir yandan yerçekimsiz ortamda bitki ve insanların üzerindeki etkileri de inceleniyor. Türkiye Uzay Ajansı’nın kurulmasıyla biz de hamle yapan ülkeler arasında yerimizi aldık. Uzay konusundaki haklarımızı korumak ve Türkiye olarak var olmak istiyoruz. Önümüzdeki yıllarda ilk Türk astronotu da uzaya göndereceğiz. Orada 7 ila 10 gün arasında kalacak. Önemli deneylere de imza atacak. Bunlar arasında biyoteknolojik deneyler de bulunuyor. İklim değişikliğiyle mücadele eden dünyamızda uzaktan algılama yöntemiyle çok daha geniş ölçekli alan taramaları da gerçekleştirilecek” diye konuştu.

MARS VE AYDA AYRIK OTU YETİŞTİRME PROJEMİZ VAR

Uzayda tarım konusunun gençler arasında benimsenmesi için bir takım çalışmalara imza attıklarını dile getiren Ziraat Yüksek Mühendisi Necmettin Türkoğlu da, “Teknoloji ve tarımın birleştiği bir dönemdeyiz. Tarım sektörüne olan ilginin gençler arasında da artması için hedef olarak uzay da tarımı seçerek talep yaratıyoruz. Mars ve ayda ayrık otu yetiştirme projelerimiz bile bulunuyor. Bu konuda yerli ve milli yazılımlarla robotik kodlamalar, sensörler ve kartların üretimini yapıyoruz. Ortaokul, lise ve üniversite öğrencileriyle birlikte fikir ve uygulama anlamında önemli işlere imza atıyoruz. Bir insanın uzaydaki ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için Bursa Bilim Merkezi’nde uzay evi inşa ettik. Tüm dünyada uzayda tarım için çalışmalar sürüyor. Mesela, Japonların, demir kadar güçlü tüy kadar hafif bir malzeme olan grafenle uzay asansörü projesi bulunuyor. Uzayda tarımın simüle edilebilmesi için 3 boyutlu olarak sanal eğitimlere de imza atıyoruz. Türkiye için de çok önemli tarım projelerine imza attık, uzayda da ilklere imza atmak istiyoruz” ifadesini kullandı.

GIDA ÜRETİMİNDE VERİMLİLİK VE KAPASİTE ARTIRILMALI

Vahaa Danışma Kurulu Üyesi Dr. Ümit Barış Kutman ise, “Uzay aslında en ekstrem koşullara sahip yer. Dünya nüfusu bugün itibariyle 8 milyar. 2050 yılında ise yaklaşık 10 milyara ulaşacak. Şu andaki nüfusla bile teknoloji ve insan yaşamı açısından sürdürülebilirlik konusunda sorunlar yaşanıyor. Dünya, tabiri caizse taşıma kapasitesini aştı. Dünyaya ve doğaya haksızlık ediyoruz. Var olan düzende tarıma elverişli toprakları da kaybediyoruz. Nüfusu beslemek için gıda üretiminin önümüzdeki 30 yıl içinde yüzde 70 oranında artırılması gerek. Dünyamızda 850 milyon kişi açlık tehdidiyle karşı karşıya. Kısıtlı tarım alanlarından alınacak verimin artırılması ve kentsel tarım kavramının da yaygınlaştırılması önemli. Topraksız kontrollü iklim koşullarında azami verimli ve dikey tarım sistemiyle bu ancak mümkün olabilir. Topraksız tarım, ürünlerin verimini artırıyor, su ve gübre kullanımını azaltıyor, az kaynakla daha hızlı ürün alınıyor ve her yerde tarım yapmak mümkün oluyor” diye konuştu.

BİYOTEKNOLOJİ HAYATIN HER ALANINDA

Livzym Biyoteknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Serdar Uysal da şu bilgileri verdi: “30 yıl içinde biyoteknoloji hayatın her alanında görülecek. Gıda, giyim, ulaşım gibi farklı ürünlerde alışkanlıklar değişecek. Türkiye’nin bu ürünleri üretecek altyapıya sahip olması lazım. Tarım da bunların arasında yer alıyor. İnsanoğlu gıda üretiminde inovasyona devam etmezse önümüzdeki 30 yıl içinde ciddi krizler olabilir. Nüfus artışı ve gıda artışı dengesini doğa, tarım ve teknolojilerle eşlememiz lazım. Tarımda sürdürülebilirliği sağlamak için biyoteknoloji yatırımlarının artırılması önemli. Türkiye’nin neredeyse tamamını ithal ettiği endüstriyel biyoteknoloji ürünleri dünyada milyarlarca dolarlık bir pazar payına sahip”

YORUMLAR

  • 0 Yorum