MHP'li Kalyoncu'dan Su Yönetimi konusunda Belediyelere ve Tarım ve Orman Bakanlığına çağrı
EGEOLAY/Milliyetçi Hareket Partisi İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hasan KALYONCU, 2018 Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifi üzerine TBMM’de 19 Aralık günü yaptığı konuşmada, ağırlıklı olarak su kaynaklarının geleceği ve su tasarrufu üzerinde değerlendirmeler yaptı.
Editör: Ege Olay
21 Aralık 2019 - 10:47
Kalyoncu, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin yol açtığı risklere dikkat çekerek şunları söyledi:
“Küresel ısınma ve iklim değişikliğine paralel olarak su kaynaklarında azalmalar olduğu ve gelecekte bu durumun daha da etkili olacağı bilinmektedir. Sularımızı korumak açısından harcanan su miktarının da azaltılması gerekmektedir.”
Su Tasarrufu İçin Belediyelere Çağrı:
Kalyoncu konuşmasında çözüm yollarını gösterdi:
“Belediyeler suya zam yapmak yerine şebeke suyundan tasarruf sağlamalıdır.”
“Kamu spotları ile su tasarrufu teşvik edilirken şehirlerde park bahçe sulamalarında büyük miktarlarda su harcanmaktadır.Park, bahçe ve şehir içi bitkilerini sulamak için arıtılmış suların ve yağmur sularının kullanılması hem arıtma tesislerinin daha etkin çalışmasını, hem de su tasarrufu sağlayacaktır.Bu tür çalışmalar yapılarak su israfı ve ekonomik kayıp önlenecektir.”
“Yine su tasarrufundan bahsederken kayıp kaçaklara değinmeden geçemeyeceğim.”
“İzmir ili örneğinden yola çıkarsak yüzde 21.1 ile en düşük Urla ilçesinde, yüzde 67.4 ile en yüksek Kiraz'da kaçak mevcuttur. Merkez 11 ilçede ise yüzde 28 düzeyindedir. Buradan da anlaşılıyor ki kaynaktan bize ulaşana kadar yetersiz sistemlerden dolayı kaybımız çok yüksek olup bunun bedeli de vatandaşa ödetilmektedir. Ülke genelinde de durum hemen hemen aynıdır.”
Kalyoncu “Ülkemizin kaynaklarının doğru kullanılması geleceğimiz ve ekosistemimiz açısından oldukça önemlidir.”dediği konuşmasında kanalizasyon ve yağmur suyu toplama sistemlerinin önemini de gündeme taşıdı:
“Yine İzmir'de 87.275 hanenin fosseptikleri kanalizasyon sistemine bağlı değildir. Bu kontrolsüz fosseptikler tarım alanlarını ve su kaynaklarını kirletmektedir. Ayrıca yağmur sularının kanalizasyondan ayrılmaması da oldukça kötü bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Aşırı yağışlarla fosseptik şehrin sokaklarına yayılmaktadır. Bu sağlık açısından da büyük sorun oluşturmaktadır. İzmir’de atık su arıtma tesislerinin tamamlanmamış olması da alıcı ortamların kirlenmesine sebep olmaktadır.”
Kalyoncu’dan Dikkat Çekici Peyzaj Önerileri
Prof. Dr. Hasan Kalyoncu’nun konuşmasında peyzaj ve şehir içi bitkilerin şehirlerin sadece makyajı olmadığını, hem hava kirliliği hem de su kullanımı açısından hayati önemde olduğunu açıkladı:
“Şehirlerde peyzaj planlaması hem sağlık, hem şehirlerin görünümü hem de karbonmonoksit emilimi açısından oldukça önemlidir. Hava kirliliğinin önlenebilmesi için daha fazla etkin bitki türleri tercih edilmelidir.
Ayrıca tercih edilen bitki türleri kaldırım ve altyapı üzerinde olumsuz etki edebilmektedir. Bitkilendirme çalışmalarında bitkinin köklenme durumu göz önünde bulundurulmalı, bu bitkilerin kanalizasyon, kaldırımlar ve diğer alanlara zararları konusu araştırılarak planlanmalıdır.
Tercih edilen bitkilerin ve polenlerinin alerjik olup olmadığı belirlenmelidir.
Bunun yanında ithal bitkilerin fazlalığı da ekonomik olarak ülkemizde büyük kayıplara sebebiyet vermektedir. Bu sebeple yerli türlerin tercihi doğal zenginliğimizi koruma açısından da faydalı olacaktır.”
Kalyoncu, şehir içi bitkilendirme çalışmaları hakkında Çevre Bakanlığının bir yönetmelik hazırlaması gerektiğini vurguladı. Belediyelerin de sulamada şebeke suyu yerine arıtma ve yağmur sularını kullanmasını önerdi.
Prof. Dr. Hasan KALYONCU’dan, barajlar konusunda Tarım ve Orman Bakanlığına ufuk açan öneri
“Sıcaklıkların artışı ve su kaynaklarındaki yetersizlik ve barajlardaki su miktarının azalması ülkemiz için önemli bir sorundur. Ayrıca yağışlarla barajlarda tutulan suyun miktarı da önem arz etmektedir. Su kullanımı yanında buharlaşma ile de kaybedilen su miktarı oldukça yüksektir.”
“Barajların su tutma kapasiteleri zaman içinde azalmaktadır.”
“Akarsularla taşınan mil, toprak gibi malzemeler dip dolgusunu artırmaktadır. Bu sebeple, kurak zamanlarda barajların dip dolgusunun alınması hem barajların ömrünü uzatacak hem de su tutma kapasitesini artıracaktır. Böylece yapılacak yeni barajların sayısını da azaltacaktır. Aynı zamanda ekolojik sistemdeki tahribatları da en aza indirecektir.Bu konunun ilgili kuruluşlar tarafından bir an önce gündeme alınması gerekmektedir.”
Kalyoncu: Çevre denetimi sadece sanayide değil alıcı ortamlarda da yapılmalıdır!
Çevre Bakanlığının denetim çalışmalarının, çevrenin korunması için önemini ifade eden Kalyoncu, bu konuda da yol gösterici öneriler getirdi:
“Sanayileşme ve şehirleşmenin çevre ile uyumlu bir şekilde sürdürülebilir olması gerekmektedir. Bugün ülkemizde şikayetlerin büyük çoğunluğu denetim eksikliğinden kaynaklanmaktadır.Çevre ile ilgili kirleticiler konusunda denetimlerin sıklığı artırılmalıdır.Denetimler önceden bilgi vermeden ani ve habersiz olarak yapılmalıdır. Bu denetimi yapan birimlerin de yeterli düzeyde olması gerekir. Ayrıca bu denetimler sadece sanayi kuruluşlarında değil alıcı ortamlarda da yapılmalıdır. Denetimlerin dikkatli bir şekilde gerçekleştirilmesi tarım alanlarının, suyun ve hava kirliliğinin önlenmesini sağlayacaktır.”
“Küresel ısınma ve iklim değişikliğine paralel olarak su kaynaklarında azalmalar olduğu ve gelecekte bu durumun daha da etkili olacağı bilinmektedir. Sularımızı korumak açısından harcanan su miktarının da azaltılması gerekmektedir.”
Su Tasarrufu İçin Belediyelere Çağrı:
Kalyoncu konuşmasında çözüm yollarını gösterdi:
“Belediyeler suya zam yapmak yerine şebeke suyundan tasarruf sağlamalıdır.”
“Kamu spotları ile su tasarrufu teşvik edilirken şehirlerde park bahçe sulamalarında büyük miktarlarda su harcanmaktadır.Park, bahçe ve şehir içi bitkilerini sulamak için arıtılmış suların ve yağmur sularının kullanılması hem arıtma tesislerinin daha etkin çalışmasını, hem de su tasarrufu sağlayacaktır.Bu tür çalışmalar yapılarak su israfı ve ekonomik kayıp önlenecektir.”
“Yine su tasarrufundan bahsederken kayıp kaçaklara değinmeden geçemeyeceğim.”
“İzmir ili örneğinden yola çıkarsak yüzde 21.1 ile en düşük Urla ilçesinde, yüzde 67.4 ile en yüksek Kiraz'da kaçak mevcuttur. Merkez 11 ilçede ise yüzde 28 düzeyindedir. Buradan da anlaşılıyor ki kaynaktan bize ulaşana kadar yetersiz sistemlerden dolayı kaybımız çok yüksek olup bunun bedeli de vatandaşa ödetilmektedir. Ülke genelinde de durum hemen hemen aynıdır.”
Kalyoncu “Ülkemizin kaynaklarının doğru kullanılması geleceğimiz ve ekosistemimiz açısından oldukça önemlidir.”dediği konuşmasında kanalizasyon ve yağmur suyu toplama sistemlerinin önemini de gündeme taşıdı:
“Yine İzmir'de 87.275 hanenin fosseptikleri kanalizasyon sistemine bağlı değildir. Bu kontrolsüz fosseptikler tarım alanlarını ve su kaynaklarını kirletmektedir. Ayrıca yağmur sularının kanalizasyondan ayrılmaması da oldukça kötü bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Aşırı yağışlarla fosseptik şehrin sokaklarına yayılmaktadır. Bu sağlık açısından da büyük sorun oluşturmaktadır. İzmir’de atık su arıtma tesislerinin tamamlanmamış olması da alıcı ortamların kirlenmesine sebep olmaktadır.”
Kalyoncu’dan Dikkat Çekici Peyzaj Önerileri
Prof. Dr. Hasan Kalyoncu’nun konuşmasında peyzaj ve şehir içi bitkilerin şehirlerin sadece makyajı olmadığını, hem hava kirliliği hem de su kullanımı açısından hayati önemde olduğunu açıkladı:
“Şehirlerde peyzaj planlaması hem sağlık, hem şehirlerin görünümü hem de karbonmonoksit emilimi açısından oldukça önemlidir. Hava kirliliğinin önlenebilmesi için daha fazla etkin bitki türleri tercih edilmelidir.
Ayrıca tercih edilen bitki türleri kaldırım ve altyapı üzerinde olumsuz etki edebilmektedir. Bitkilendirme çalışmalarında bitkinin köklenme durumu göz önünde bulundurulmalı, bu bitkilerin kanalizasyon, kaldırımlar ve diğer alanlara zararları konusu araştırılarak planlanmalıdır.
Tercih edilen bitkilerin ve polenlerinin alerjik olup olmadığı belirlenmelidir.
Bunun yanında ithal bitkilerin fazlalığı da ekonomik olarak ülkemizde büyük kayıplara sebebiyet vermektedir. Bu sebeple yerli türlerin tercihi doğal zenginliğimizi koruma açısından da faydalı olacaktır.”
Kalyoncu, şehir içi bitkilendirme çalışmaları hakkında Çevre Bakanlığının bir yönetmelik hazırlaması gerektiğini vurguladı. Belediyelerin de sulamada şebeke suyu yerine arıtma ve yağmur sularını kullanmasını önerdi.
Prof. Dr. Hasan KALYONCU’dan, barajlar konusunda Tarım ve Orman Bakanlığına ufuk açan öneri
“Sıcaklıkların artışı ve su kaynaklarındaki yetersizlik ve barajlardaki su miktarının azalması ülkemiz için önemli bir sorundur. Ayrıca yağışlarla barajlarda tutulan suyun miktarı da önem arz etmektedir. Su kullanımı yanında buharlaşma ile de kaybedilen su miktarı oldukça yüksektir.”
“Barajların su tutma kapasiteleri zaman içinde azalmaktadır.”
“Akarsularla taşınan mil, toprak gibi malzemeler dip dolgusunu artırmaktadır. Bu sebeple, kurak zamanlarda barajların dip dolgusunun alınması hem barajların ömrünü uzatacak hem de su tutma kapasitesini artıracaktır. Böylece yapılacak yeni barajların sayısını da azaltacaktır. Aynı zamanda ekolojik sistemdeki tahribatları da en aza indirecektir.Bu konunun ilgili kuruluşlar tarafından bir an önce gündeme alınması gerekmektedir.”
Kalyoncu: Çevre denetimi sadece sanayide değil alıcı ortamlarda da yapılmalıdır!
Çevre Bakanlığının denetim çalışmalarının, çevrenin korunması için önemini ifade eden Kalyoncu, bu konuda da yol gösterici öneriler getirdi:
“Sanayileşme ve şehirleşmenin çevre ile uyumlu bir şekilde sürdürülebilir olması gerekmektedir. Bugün ülkemizde şikayetlerin büyük çoğunluğu denetim eksikliğinden kaynaklanmaktadır.Çevre ile ilgili kirleticiler konusunda denetimlerin sıklığı artırılmalıdır.Denetimler önceden bilgi vermeden ani ve habersiz olarak yapılmalıdır. Bu denetimi yapan birimlerin de yeterli düzeyde olması gerekir. Ayrıca bu denetimler sadece sanayi kuruluşlarında değil alıcı ortamlarda da yapılmalıdır. Denetimlerin dikkatli bir şekilde gerçekleştirilmesi tarım alanlarının, suyun ve hava kirliliğinin önlenmesini sağlayacaktır.”
YORUMLAR