Reklam

MHP İl Başkanı Veysel Şahin: İyi ki İl Başkanları Toplantısına Gitmemişim

HALİME ERDOĞAN/EGEOLAY/MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin Ege Olay Gazetesi'nden Halime Erdoğan’a önemli açıklamalarda bulundu.

MHP İl Başkanı Veysel Şahin: İyi ki İl Başkanları Toplantısına Gitmemişim
Editör: Ege Olay
17 Ocak 2020 - 16:39 - Güncelleme: 17 Ocak 2020 - 16:43
Milliyetçi Hareket Partisi İzmir İl Başkanı Veysel Şahin ile İzmir İl Başkanlığı’nda bir araya gelerek İzmir’i konuştuk, gündemi değerlendirdik. Geçtiğimiz günlerde Ak Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’nin tüm İzmir İl Başkanlarını davet ettiği toplantıya katılamayan MHP İzmir İl Başkanı Şahin, Ak Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’yi ziyaret etti. Toplantıya katılamaması sebebiyle bilgi paylaşımında bulunduklarını belirten Başkan Şahin yönelttiğimiz sorulara her zamanki içtenliği, güleryüz ve samimiyetiyle cevap verdi. MHP’li İl Başkanı ‘’toplantıya katılamadım çünkü gerekçem vardı fakat bugün iyi ki gitmemişim diyorum’’ dedi ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in konuşurken içinden başka biri çıktığını ifade etti.

                                           

 

Başkanım Ak Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’yi ziyaret ettiniz, il başkanları toplantısı ile mi ilgiliydi bu ziyaret?



Geçen akşam İzmir İl Başkanları toplanmışlardı. Ben gidememiştim oraya, bu yüzden Ak Parti İzmir İl Başkanlığı’na giderek İl Başkanı Kerem Ali Sürekli ile bilgi paylaşımında bulunduk.



Neler konuştunuz?



İzmir’imizin yerel konularını, belediyelerin sorunlarını konuştuk.



İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sorunlarını mı konuştunuz?



Evet, Büyükşehir Belediyesi’nin problemlerini konuştuk. Cumhur İttifakı ile ilgili aramızdaki gelişmeleri değerlendirdik. Bir kahvesini içtim, geldim.



Peki Ak Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’nin İzmir İl Başkanlarını bir araya getirmesini nasıl değerlendirdiniz? Hoşunuza gitti mi bu çağrı, 4 il başkanının bir araya gelerek istişarede bulunması?



Aslında bugün bu sorunun sorulacağı bir gün değil, bugün ters bir gün. Şöyle ters bir gün, CHP ve İP ile ulusal konularda, yerel konularda fikir, görüş ayrılıklarımız vardı. Bunlar böyle tolare edilebilen şeylerdi fakat şimdi çok kötü bir yere geldik. Önümüzde Suriye ve Libya konusu var. Suriye ve Libya konusunda CHP ve İP’in durduğu yer, bizim tam karşımızda. Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Mısır, İsrail, Yunanistan, Fransa, Kıbrıs Rum kesimi bir yanda, yanlarında da Türkiye’den CHP, HDP ve İP var. Şimdi biz burada bunların Libya’da ateşkesin ihlal edildiği bir akşam Sayın Kılıçdaroğlu’nun ya da CHP sözcülerinin Hafter’den yana tavır koydukları, ‘’Hafter ile oturun, Hafter’le konuşun, Esad ile oturun, konuşun’’ dedikleri bir anda ben kendileriyle ne konuşabilirim ki? Ne konuşacaktım. Ben o toplantıya gidemedim, gerekçem vardı ve iyi ki de gidememişim, şimdi ‘’iyi ki gidemedim’ diyorum. Ben şimdi Hafter’in yanında olan bir CHP ile neyi oturup da neyi konuşacaktım. Bizim dünya görüşümüz, milli görüşlerimiz açısından şu anda CHP, İP ve HDP ile tam karşı karşıya geldik. Yani geçen hafta Cuma günü 4 şehidimiz vardı, bugün yine 4 şehidimiz var. Aynı günde, geçen hafta sonu CHP, HDP tiyatro oynuyorlar. Bir tiyatro propagandası ve algı operasyonu yapıyorlar. Yani millete algı yapmanın sebebi ne? Nereden düğmeye basıldı, kimden talimat alınıyor, ben bunu merak ediyorum. Bu bağlamda da bizim CHP ile İP ile bir araya gelip konuşacak, anlaşacak, bir şeyi sonlandıracak, bitirecek, fayda sağlayacak bir durumumuz yok.









İzmir belediyelerinin ‘’bizim işlerimiz Ankara’dan takip edilmiyor, çözülmüyor’’ şikayetiyle ilgili ne düşünüyorsunuz?



Sayın Tunç Soyer’in yaptığı bir açıklamada ‘Türkiye’de Kürtlerin ana dilde hizmet alımını Ankara’nın insafına bırakacak kadar….’’ Diye bir cümle söyledi, bakın Urla Belediyesi’ne kayyım atanması konusunda ‘’Biz başkaldıracağız, biz onu tanımayacağız’’ gibi yürek yemiş laflar ediyor. Bu laflar ortalığı galeyana getirecek ilginç laflar. Kendisi halim selim bir yapıda, bu söylemleri ise kendi yapısına uyan bir yapıda da değil. Konuşurken içinden başka biri çıkıyor, direkt olarak devleti, kanunları hedef alıyor. Ankara’dan İzmir’e özel bir engelleme metodu olduğuna dair asla bir şey düşünülemez. Devletin işleyişinde öyle bir şey yok. İzmir Büyükşehir Belediyesi iktidar ile 25 yıldır ayrı partilerden, belediyelerin devletten alacağı destek belli, diyorsa ki ‘’devlet benim şu paramı ödemedi’’ söylesin alalım. ‘’Ne oluyor kardeşim’’ deriz, yardımcı da oluruz ama ben öyle bir şey olduğuna inanmıyorum.



Sıcak çorba projeniz var, her akşam yoğun bir katılım da oluyor, sıcak çorba dağıtma düşüncesi nasıl doğdu?



Sıcak çorba benim dedemden doğdu. Ben 4 yaşından beri yani şöyle söyleyeyim, çocukluğumu dedemin yanında geçirdim ben, Zemheri Ayında bizim memleketimizde kar çok yağardı, kar yağdığında dedem çocuklarına, torunlarına ‘’oğlum kurtların, kuşların hakkını verin’’ derdi, evimizin yanında ‘’harman yeri’’ derdik, harman yeri diye bir yerde karları çiğnerdik, üstüne de yiyecek atardık hayvanlara. Benim de hep aklımdaydı, ben aslında ‘’zengin bir adam olsam, bir çorbacı dükkanı açacağım’’ derdim tüm arkadaşlarıma, şehrin herhangi bir yerinde sadece mercimek çorbası ve ekmeği olan ama insanlar yiyip gidecek, bu benim hayalimdi. İl başkanı olunca, bu muhitte hep fakirin, fukaranın gezdiği bir cadde… Akşamları giderken sokakta insan görüyorum, Zemheri Çorbası çıkarayım diye bir düşüncem oluştu, arkadaşlarla istişare ettik, onlar da olumlu buldular ve yapıyoruz. Zemheri Ayı boyunca yapacağız.



Talep nasıl, yetiyor mu çıkartılan çorba?



Bu siyasi bir şey değil, burada söylemeyi bile aslında ben münasip görmüyorum, bu insani bir faaliyet. Bunu da biz il yöneticisi arkadaşlarımızın arasında bölüştük, her gün 3 arkadaşımız gönüllü oluyor, bizzat yapımı, taşıması, dağıtımına katılıyor, sevabı, hayrı bölüşmek amacıyla yaptığımız bir şey, benden ziyade arkadaşlarımızın emeği var. Dehşet lezzetli, mutlaka içmelisiniz.



Kaçta başlıyor dağıtım?



Akşam 19’da başlıyor, bitene kadar devam ediyor, ortalama saat 21 gibi bitiyor.

 

YORUMLAR

  • 1 Yorum