Meral Akşener İzmir'de ESİAD Toplantısına Katıldı

EGEOLAY/İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Bu ülkenin kilit taşının İYİ Parti olduğuna inanıyorum. O nedenle İYİ Parti'nin üzerine bu kadar çok gidiliyor. Onun için İYİ Parti sürekli olarak, bizzat Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere, Cumhur İttifakı'nın mensupları tarafından dürtülüyor.” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugünkü çağrısına gönderme yapan Akşener, “Onun için arada bir yerli ve milli olarak ilan ediliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Meral Akşener İzmir'de ESİAD Toplantısına Katıldı
Editör: Ege Olay
17 Kasım 2022 - 21:42
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'nin İzmir'de bir otelde düzenlediği Ekonomik Vizyon Buluşmaları Toplantısı'nda konuştu. 
"Bir şey değişecek her şey değişecek" şeklindeki sözü hatırlatan Akşener, "Matematik problemlerinde, denklemlerinde de vardır. Bir sayı değiştirirsiniz bütün sonuçlar değişir. Bir harfi değiştirirsiniz o denklemdeki bütün sonuçlar değişir. Bizim partimizin kuruluşu da böyle bir şey oldu." dedi.
Ucube sistem dedikleri, partili cumhurbaşkanlığı sistemi anlatmak için kendi imkanlarıyla Anadolu'yu dolaştıklarını hatırlatan Akşener, "Bugünleri anlattık. 'Bu sistem yanlış bir sistemdir. Bu sistem önce sahiplerini vuracak' dedik. Nitekim vurmuştur. Ekonominin patronu güvendir diyorsunuz. Sizden öğrendik. Ekonominin patronu güvense eğer o güveni sağlayacak şey hukukun üstünlüğüdür, yargının tarafsızlığıdır ve tam anlamıyla uygulanan bir demokrasidir. Yatırım yapılmasını sağlayan bu saydığım meseledir." şeklinde konuştu.
Ekonomiye dair bir problem çıktığında yargıya ve hukukun üstünlüğüne ilişkin bir inanç yoksa yatırım yapılmayacağını ifade eden Akşener, "Sıcak para girer, çıkar. Para kazanır, gider ya da çeşitli şekillerde kara paranın aklandığı, sürekli varlık barışını ilan ettiğiniz, nereden geldiği belli olmayan paraların bu ülkeye geldiği ama yatırıma gitmediği, uçucu para denilen bir sistemle karşı karşıya kalırsınız." değerlendirmesini yaptı.
Bütün bunların gerçekleştiğini dile getiren Akşener, "Keşke biz haksız çıksaydık." vurgusunu yaptı.
2017'nin kendileri için mihenk taşı olduğunu belirten Akşener, partili cumhurbaşkanlığı sistemi denilen yapının dışına çıkılamayacağı yönünde bir kanaatin bulunduğu ve havlu atıldığı bir dönemde İYİ Parti'yi kurduklarını hatırlattı.
"İYİ Parti'nin en büyük özelliği bu sistemin seçmen eliyle değiştirilmesini sağlamaktır." diyen Akşener, "Hiç vazgeçmeyeceğimiz bir ilkemiz budur. İkincisi, İYİ Parti zor şartlar içinde kuruldu. İYİ Parti çözüm üreten bir siyasi parti. Tam seçime gideceğiz, bütün teşkilatlanmamız yapılmasına rağmen 'seçime giremezsiniz' dediler. Ben gittim, arkadaşlarımın onayıyla Cumhuriyet Halk Partisi'nden 15 milletvekili talep ettim. Bu Türk siyasetinde demokrasiye dair atılmış önemli bir adım ama Sayın Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının buna verdiği cevap da bir diğer çok önemli adım. Bu neyi getirdi biliyor musunuz? İstanbul ve Ankara gibi belediye başkanlıklarının alınmasını getirdi. 'Cumhurbaşkanı adayınız kimdir' diye tepinen ağabeylerin feryadını getirdi." ifadelerini kullandı.
Akşener şöyle devam etti:                  
"Bu neyi getirdi biliyor musunuz? İstanbul ve Ankara gibi belediye başkanlıklarının alınmasını getirdi. 'Cumhurbaşkanı adayınız kimdir' diye tepinen ağabeylerin feryadını getirdi. Şimdi Türkiye nerede? Kadere bak. Yıllarca rahmetli İnönü üzerinden, yıllarca 'cehape zihniyeti' üzerinden, tek adam sistemi üzerinden bağıranlar, çağıranlar... Şimdi size bir hikaye anlatacağım.  Yıl 1946, seçimler olur. O günkü şartlar bugün anladığımız manada demokrasi yoktur ama o demokrasiye dair adımlar, talepler vardır. Demokrat Parti seçime girer. Biraz problemli bir seçimdir. Ben Doğru Yol Partisi'nde politikaya başladım, ilk öğretilen Arslanköylü kadınlardır. Milli Mücadele'nin erkeklerden evvel, Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerini kuran kadınlardır. Mersin'in Arslanköyü'ndeki o beyaz tülbentli, şalvarlı kadınların, o sandıkların üzerine oturup 'Burada açıp sayacaksınız' demesi ve tutuklanmayı, gözaltına alınmayı göze alan o Arslanköylü kadınlarının Türk demokrasine dair koydukları o irade inanılmazdır. O yüzden çok partili sisteme geçişin mihenk taşı Arslanköylü kadınlardır. Biz onu öğreniriz. Ve seçim olur. Demokrat Parti sonuçta bir grup kurar, Meclis'e girer. Fakat kanunlar çok partili sisteme uygun değildir. Demokrat Parti 1947'de bir kongre yapar, orada Hürriyet Misakı diye bir beyanname yayınlarlar. Orada bir ültimatom vardır. Rahmetli İnönü hem cumhurbaşkanıdır hem Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanıdır. Damat gibi söyleyeyim, burası çok önemli. Demokrat Parti'nin genel başkanı rahmetli Celal Bayar'dır. Celal Bey, İsmet Bey'e çıkar 'Sine-i millete gideceğiz. Şunları şunları yapacaksınız' der. Nedir onlar? Cumhurbaşkanının, partili cumhurbaşkanı olmaktan ayrılmasıdır. Partiyle, cumhurbaşkanlığı makamının ayrılmadır. Partinin başına, partinin yöneticilerinin geçmesidir. Başbakanlığa, Meclis'teki diğer siyasi partilere saygı duyan bir başbakanın getirilmesidir. Anayasa, iç tüzük ve kanunlar yoluyla çok partili sistemin bütün gereklerinin yerine getirilmesidir. İsmet Bey, 'Celal Bey, sine-i millete dönmeyin. Biz bunu yapalım" der. Kendisi cumhurbaşkanlığına geçer. Başbakanlığa, toplumun her kesimini kucaklayan bir kişi olarak bilinen Hasan Saka gelir. Ondan sonraki süreçte hukuki manada çok partili sistemin gerekleri yerine getirilir. 1950'de de Demokrat Parti işbaşına geçer. Biz bugün 1946'dayız. Allah'ım ne büyüksün dediğim şey o. Yıl 2022, dijital demokrasi diye bir kavram tartışılıyor şu anda. Z kuşağı diye gençler hakkında hepimiz ahkamlar kesiyoruz. Ve çok enteresan 1946'nın kurallarıyla, özleyerek oraya geçmiş bir anlayışla yönetiliyoruz. Bunun üzerine laf söylemek doğru değil zaten."
Sözlerinin devamında kutuplaştırma üzerinden çok kolay politika yapıldığını ifade eden Akşener, “İYİ Parti'nin ikinci durumda yapmaya çalıştığı şey, bu kutuplaştırmayı, bu hayali kavgayı, aynı apartmandaki komşuların siyaset üzerinden birbirine küs olduğu bir Türkiye'yi değiştirmektir. İnsanımızın, siyasetçiden hesap sorma hakkının bulunduğunu, seçmen velinimettir anlayışını yeniden ihya etmektir. Nitekim bu sebeple 2 buçuk yılı geçti, bütün şehirleri dolaştık. Esnaf ziyaretleri adı altında vatandaşlarımızın dertlerini dinleyip, onlara çözüm üretilip, onlar üzerinden rekabet yapabilmeyi sağlayan yeni bir dili oluşturmaya çalıştık. Epey mesafe aldığımızı söylemek isterim. Vazgeçmeyeceğimiz bir diğer alanımız budur. Siz velinimetsiniz. Müşterileriniz sizin için velinimet. Bunu size unutturdular.” dedi.
Akşener şunları ekledi:
“15 milletvekiliyle başlayan hikaye nereyi getirdi, 11 büyükşehrin alınmasını getirdi. 1946-47'lerden başlayıp zaman zaman devam eden farklı bir mücadelenin getirdiği algıların dökülmesini getirdi. Farklılıklara saygı duyan müşterekler üzerinden yan yana gelen, partileri birbirine benzetmeye çalışmayan bir başka anlayışın doğuşuna sebep oldu. Bu da 21. yüzyıl demokrasi anlayışıdır. O nedenle bu ülkenin kilit taşının İYİ Parti olduğuna inanıyorum. O nedenle İYİ Parti'nin üzerine bu kadar çok gidiliyor. Onun için İYİ Parti sürekli olarak, bizzat Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere, Cumhur İttifakı'nın mensupları tarafından dürtülüyor. Zaman zaman bizi inciten, hakarete varan tariflerle de karşılaşıyoruz. Gelinen noktada şöyle bir durum var. İYİ Parti'nin denklemin içinde bulunmadığı hiçbir bileşen bir şey yapamıyor. Onun için arada bir yerli ve milli olarak ilan ediliyoruz.”

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum