Kreş Ücreti Asgari Ücretle Yarışıyor

EGEOLAY/Ekonomik krizden fırsat kovalar şekilde, kreş ücretlerinde yaşanan fahiş fiyat artışlarının aileleri zor durumda bırakmasına, kadınları çalışma hayatından koparmasına dikkat çeken Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür, kreş sorununa çözümlerini anlattı.

Kreş Ücreti Asgari Ücretle Yarışıyor
Editör: Ege Olay
21 Temmuz 2023 - 13:59
 Prof. Oygür, Ankara Kızılay’da, Güvenpark yanındaki Milli Müdafaa Caddesi’nde, vatandaşlara ve 
basına hitaben, yaptığı açıklamaya şu sözlerle başladı:


“Türkiye ekonomisi yangın gibi, deprem gibi, su baskını gibi toplumda ciddi kayıplar yaratacak bir 
afet halini almıştır! Ekonomimiz yanıyor, toplum da yanıyor! Ve her afette, her felakette olduğu gibi 
kadınlar, anneler iki defa yanıyor! Çok daha fazla kadınımızı üretim ve istihdama katmamız gerekirken, çalışan kadınlarımızın işlerini kaybetme tehlikesiyle yüz yüze gelmiş bulunuyoruz.” 
“Çalışan kadını ve aileleri tehdit eden kreş sorunundan söz ediyoruz. Dayanılmaz hayat pahalılığı 
kreş fiyatlarını dar gelirli büyük kesimler için ulaşılamaz seviyeye çıkarmıştır. Özel kreş fiyatları asgari 
ücretle yarışmaktadır. Ocak ayında 4 bin 800 lira olan bir kreş şu anda 12 bin liradır. Ankara’da özel 
kreş fiyatları 7 bin ile 20 bin lira arasındadır.” 


“Yalnız özel kreşler değil resmî kurumlara bağlı kreşlerde de son bir yıl içinde yüksek artışlar 
olmuştur. Bazı kurumlarda kreş fiyatı yüzde 200 artarak bir anda üç katına çıkmıştır. Bir üniversitede 
kreş ücretine geçen yıl yüzde 133 zam yapılmış, bu yıl da yüzde 185 zam yapılarak fiyatı 6 bin 500 
liraya çıkarılmıştır.” 


Ocak ayında MEB’in özel okul ücretlerinde en fazla yüzde 65 zam yapılabileceğini belirtmiş 
olmasına rağmen bunun hiçbir değerinin olmadığını, özel öğretim kurumlarının bu karara uymadığı 
veya uyamadığını belirten Genel Başkan Oygür, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kaldı ki yüzde 65 zam bile çok yüksektir. Geçen yıl 5 bin 800 olan özel kreş fiyatı yüzde 65 zamla 
dahi 9 bin 500 lirayı geçmektedir. Kamusal ya da özel sektör, maaşlarda yapılan artışların fahiş kreş 
ücretlerine asla yetmeyeceği apaçık ortadadır.” 


“Türkiye’de işçilerin yüzde 50’den fazlası asgari ücretle çalışmaktadır. Maalesef emekçi sınıf 
üzerindeki sömürü bu boyutlara ulaşmıştır. İki asgari ücretin girdiği bir hanede tek çocuğun dahi kreşe 
verilmesi artık imkânsızdır. Bazı belediyelerde bulunan kreşlerin de kontenjanları çok sınırlıdır. 
Bakacak aile büyüğü de yoksa kadın için tek çare işini bırakmaktır. Şundan eminiz; bu kreş zamlarıyla 
birlikte, küçük çocukları olan dar gelirli hanelerde şu anda annenin işi bırakması üzerine hesaplar 
yapılmaktadır. Kadının çalışma hakkının gaspıdır bu!” 


“Ülkeye da yazıktır! Biz kadın çalışan sayımızı hızla arttırmak zorundayız. Kadın istihdamında çoğu 
ülkenin gerisindeyiz; OECD ülkeleri içinde de en alt sıradayız. Kadınların istihdam oranı erkeklerin 
yarısından bile azdır. ‘Ev işleriyle meşgul’ kadın nüfusumuz 11 milyondur. Kadın için daha konforlu 
sayılan kamu sektöründe dahi çalışanların ancak dörtte biri kadındır.”

Büyük ekonomik açmazımız içinde, sosyal bir yara olmaya doğru ilerleyen kreş sorununa piyasa 
sisteminin neden olduğunu söyleyen Prof. Oygür, şu ifadeleri kullandı:


“Serbest piyasa ekonomisi en büyük darbeyi kadına indirir. Atatürk’ten sonra gelen iktidarların 
devletin ekonomideki gücünü tasfiye etmesi ve ülkemizi emperyalist kapitalizmin piyasa ekonomisine 
teslim etmesiyle emekçi kesimler üzerindeki sömürü artmış, kadın da iyice ezilmiştir. ‘Devlet ne kadar 
itilirse kadın o kadar ezilir’ gerçeği yine hükmünü sürdürmüştür.” 


“Son genel seçimde, Türkiye’nin ekonomik gidişatı ortada iken rakip iki siyasi bloğun da 
devletçiliği reddedip küresel sistem içinde kalarak düzlüğe çıkacağımıza milletimizi ikna etmiş olması, 
ayrı bir acı durumdur. Şimdi sanayicisinden memuruna milletçe, küresel piyasa sisteminin dayattığı 
ağır şartlarla boğuşuyoruz.” 


Prof. Oygür, açıklamasında “Kadınlarımızın çalışma hayatını tehdit eden kreş sorununda çözümün 
adresi devlettir” sözünde ısrarcı olduklarının altını çizdi. “Çocuk doğurmak ve büyütmek milleti, 
toplumu, geleceği üretmektir. Kadına has bu vasfın kadının çalışma hayatına katılmasını engellemesi 
ancak devletin kararlı müdahalesiyle mümkündür,” diyerek devam etti.


“Kadınlarımıza sorduk; illa çalışmak, üretmek istiyor. Derneğimizin düzenlediği ‘Üretim ve 
İstihdamda Kadın Zirveleri’nden çıkan sonuçların başında, kadınlarımızın yaşadıkları her zorluğa 
rağmen çalışma hayatında kalmak istedikleri geliyor. Bunun için devletten, başta kreş olmak üzere 
güçlü destek bekliyorlar.” 


“Devlet görevini yapmadığı için ülkemizde kreşlerin büyük bölümü özeldir. Devletimiz yıllardır yok 
saydığı bu sorumluluğunu artık yerine getirmeli, yurdun her köşesinde nitelikli, güvenilir, ucuz kreş ve 
çocuk bakımevleri açmalıdır. Devletin kreş ve çocuk bakımevlerinde yarının güçlü Türkiye’sinin 
yurttaşlarını yetiştirme hedefiyle bilimsel çocuk gelişim programları uygulanmalı, çocuk bakımı en 
kaliteli düzeyde verilmelidir. İşi gereği geç saatlere kadar çalışan anneler için kreş saatleri esnek 
tutulmalıdır.” 


“Resmî kurumlarda kreş açmak için asgari çocuk sayısı şartı kaldırılmalı ve kreş bulunması zorunlu 
tutulmalı, resmî kurum kreşleri ücretsiz olmalıdır. Devlet, özel sektöre ait fabrika ve işletmelerde kreş 
bulunmasını şart koşmalı ve ciddi denetleme yapmalıdır.” 


“Güçlü toplum güçlü aileyle mümkündür. Ailenin güçlenmesi ise kadının toplum yaşamına 
üreterek katılımıyla mümkündür. Kadın istihdamı ekonomik büyümenin sağlıklı ve sürdürülebilir 
olmasında belirleyicidir. Kadın ve erkeğin eşit düzeyde ekonomide var olması halinde ülkemizin yüzde 
30 zenginleşeceği hesaplanmaktadır.” 


“Kadınları ve aileleri kıskacına alan fahiş fiyatlı kreş sorunu şu anda ve derhal çözüme 
kavuşturulmak zorundadır. Yukarıda önerdiğimiz çözümler bir süreç gerektirmektedir, oysa durum 
çok acildir. Hükümet çalışan ailelere, son zamları karşılayacak düzeyde kreş desteği vereceğini 
açıklamalı ve aileleri, özellikle de işinden ayrılma kaygısı içindeki çalışan anneleri rahatlatmalıdır. 
Cumhuriyetimizin 100. yıla erişmesi mutluluğunu dar gelirli ailelerimizden esirgemeyelim.” 
“İlgili makamlara ve kamuoyuna saygıyla duyururuz.” 

YORUMLAR

  • 0 Yorum