İzmirli öğretmenler Erasmus projeleri için Çeşme'de buluştu

EGEOLAY/Erasmus+ Akreditasyonu ile yurtdışına giden öğretmenler, yurtdışı deneyimlerini paylaşmak ve proje yazma eğitimi için Çeşme'de buluştu.

İzmirli öğretmenler Erasmus projeleri için Çeşme'de buluştu
Editör: Ege Olay
28 Haziran 2023 - 13:08
İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü Erasmus+ Akreditasyonu İzmir Koordinatörlüğü tarafından organize edilen toplantı, Alaçatı Öğretmenevi'nde gerçekleştirildi. İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Doç. Dr. Murat Mücahit Yentür, Çeşme İlçe Milli Eğitim Müdürü  Şahan Çoker ve  İzmir'in ilçelerinden gelen çok sayıda okul idarecisi ve öğretmen katıldı.
"Öğretmen, geleceği tasarlayan, planlayan ve geleceğin öncüsüdür"
Alaçatı Öğretmenevi'nde gerçekleştirilen toplantıyı ziyaret eden İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Doç. Dr. Murat Mücahit Yentür, yaptığı konuşmada, "Bizim için en önemli husus, öğretmen niteliğinin ve gelişim sürecinin devamlı olarak aktif olması. Bu sebeple en öncelik verdiğimiz konuların başında öğretmen eğitimleri ve paylaşımları geliyor. Alaçatı Öğretmenevi'mizde bunu gerçekleştiriyoruz.
"Bir toplumda öğretmen, ne kadar güçlüyse sistem de, millet de o kadar güçlüdür."
Öğretmen, geleceği tasarlayan, planlayan ve geleceğin öncüsüdür.  Geleceği. yakalayabilmek için de çok çalışmak, daha fazla bilgi paylaşımı ve mesleki gelişim çalışmalarında bulunmak gerekiyor. Eğitimcilerin eğitimini sağlayarak, ilçelerimizdeki bütün okullarımızda bunun devamını sağlamak istiyoruz. İletişim ağı kurarak da, il merkezimizdeki AR-GE birimimizde tüm öğretmen arkadaşlarımızın güçlü iletişimi ile bütün yeniliklerin, gelişmelerin paylaşımıyla, bütün ilçelerimizdeki okullarda hayat bulmasını sağlıyoruz. Emek veren arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu yaz tatili gününde, öğretmen arkadaşlarımızın heyecanla, istekle, gün boyunca bu eğitim çalışmasına katılması, bizleri ayrıca mutlu etti ve geleceğimiz adına daha çok umutlandırdı" diye konuştu.
"Farklı uygulamaları yerinde görmek, öğretmenlerimize çok şey katıyor"
Erasmus+ Akreditasyon İzmir Koordinasyonu Sorumlu Şube Müdürü Mevlane Akdeniz de, yaptığı konuşmada:
Ne kadar okula ve öğrenciye ulaşırsak, o bizim için kazanç. Çünkü Avrupa'daki fırsatları görmek, farklı uygulamaları yerinde görmek, öğretmenlerimize çok şey katıyor. Okullarında gördüklerini uyguluyor ve yaygınlaşmasını sağlıyorlar. İzmir'in 30 ilçesindeki okullarımızdan, isteyen her öğretmenlerimizin erasmus fırsatından yararlanmasını istedik. Özellikle de dezavantajlı ilçelerimizdeki okulların bu projede yer almasını istedik. O ilçelerdeki okullara ekstra puan vererek ve gidip onları bilgilendirerek bu projeye katılmalarını sağlıyoruz."

"İstiyoruz ki, deneyimler paylaştıkça çoğalsın, çoğaldıkça daha iyi noktalara gelsin"
Erasmus+ Akreditasyonu İzmir Koordinatörü Seçil Yıldırım Şimşek de yaptığı açıklamada, "Alaçatı Öğretmenevi'ndeki çalışmamızı gruplar halinde yapıyoruz. Birinci grupta, yurtdışında hareketliliğe katılan öğretmenlerimiz vardı. İkinci grupta, hem yurtdışında hareketlilik gerçekleştiren, hem de özel büroda çalışan AR-GE ekibi arkadaşlarımız var. İstiyoruz ki, deneyimler paylaştıkça çoğalsın, çoğaldıkça daha iyi noktalara gelsin. İzmir büyük bir il ve 30 ilçesi var. Kılcal damarlara ulaşabilmek için özel bürodaki arkadaşlarımız bizim için çok önemli. Uygulamaları duydukça, gördükçe, hem kendileri için, hem de okulları için fırsatlar nelerdir? Bölgenin özelliklerine göre AB stratejileri doğrultusunda neler yapılabilir? Kapsayıcılık, dijitalleşme gibi konularda hibeler vasıtasıyla neler yapılabilir? Bunun gibi konularda hem bir atölye çalışması, hem erasmus fırsatları hakkında grup çalışmaları yaptık" diye belirtti.
                                                               
"Öğretmenlerimiz, yurtdışında gördüklerini kendi okullarında uygulamaya başladılar"
İzmir Koordinatörü Şimşek, "2021 döneminde, 71 okulumuzu, 2022'de de 36 okulumuzu hibelendirerek, bireylerin yurtdışında öğrenmesi için destekledik. Teknoloji ve dezavantajlı bireylerle ilgili projeler yaptılar. Anaokulları, dışarıda öğrenme ortamları gibi yenilikçi yöntem ve tekniklerini kullandılar. Daha sonra kurumlarımız bu deneyimlerini okullarına, eğitim sistemlerine adapte ettiler. Bir okulumuz, yurtdışında, özel eğitim gereksinimli öğrencileri ile ilgili bir proje geliştirdi. Onları bir sınıfa koydular. Özel planları varsa, uygulamak üzere derse alınıyorlar. Okulumuzun bir tanesi, yurt dışında gördüğü deneyimleri, kendi sınıfına adapte etti. Yurtdışında, birçok ülkede, özel eğitim gereksinimli çocuklar, seviyesi ne olursa olsun ayrılmıyor. Normal öğrenciler ile beraber eğitim görüyor. Çünkü önemli olan normal öğrencilerin onlarla beraber yaşaması, engel olmadan beraber öğrenmeleri. Yurtdışındaki o uygulamayı kendi okullarında uygulamaya başladılar. Teknolojilerin eğitimde verimli bir şekilde kullanılması ile ilgili öğretmenlerimizin birçoğunda değişiklik oldu. Yazılı, sözlü neredeyse rafa kaldırılmış durumda. Daha eğlenceli, eşleştirme, dijital uygulamaları üretme kaynaklı ödevler veriliyor. Öğrenciler, verilen ödevlerle, animasyonlar, oyunlar üretiyorlar. Öğretmenler de daha kolay olarak bilgiyi öğrenciye aktarabiliyor. Öğrenciler de dijital araçları eğitim odaklı kullanıyorlar. Anaokullarında da, dışarıda eğitim konusunda, öğretmenlerimize büyük bir motivasyon, eğitime adapte etmek için de ortamları yapılandırma çabası oluştu. Çocuklarımızı hayata hazırlıyoruz. Değişimlere ayak uydurmamız gerekiyor. Bu konuda da erasmus harika bir araç" diye konuştu.
Erasmus+ projesi kapsamında Finalndiya'ya giden Bergama Ayaskent İrfan Kırdar Ortaokulu Müdürü Murat Mutlu da deneyimlerini ve kendi okullarında nasıl uyguladıklarını şöyle anlattı:
"Erasmus projesi ile gördük ki en mükemmeli aramak yerine az ve öz olanı doğru bir şekilde tam olarak öğretmek de önemliymiş"
"Finlandiya'daki erasmus deneyimiyle, kendi okulumuzda büyük bir değişimin öncüsü olduk. Kendi okulumuzda 'ne yaptıysak iyisini yapalım' düsturuyla yola çıkıyorduk. Fakat gördük ki, her şeyin en iyisini yapmak değil, bir şeyler yapabilmek önemliymiş.
Gittiğimiz okul, robotik kodlama konusunda interaktif eğitim veren çok iyi bir okuldu. Dönüşte biz de kendi okulumuzda var olan robotik kodlama sınıfını daha da geliştirdik. Yarışmalara başvurduk Türkiye birinciliği kazandık. Gelecek yıl Estonya'da ülkemizi temsil edeceğiz. Teknoloji kullanımının etkin kullanıldığı bir okula dönüşmeye başladık. Aynı zamanda kendi okulumuzdaki uygulamaları yaygınlaştırarak birçok okula örnek olduk. Üreten bir okul olduk." 
"Kendi okulumuzda ne yapabilirizin peşine düştük"
Aynı okulda görev yapan Fen Bilimleri Öğretmeni Emel Sezer, "Erasmus kapsamında gittiğimiz Finlandiya'daki okul, çok iyi dizayn edilmiş, güzel bir okuldu. Çok sayıda atölye vardı. Öğrenciler, atölyelerde, el becerilerini geliştirmeye yönelik çalışmalar yapıyorlardı. Biz de kendi okulumuzda ne yapabilirizin peşine düştük. Okulumuzda küçük projeler yapmaya başladık. Derslerde 5-10 dakika ara verip, öğrencilerimizle turşu yaptık, yoğurt mayaladık, düğme dikme dersleri koyduk.  Yurtdışında gördüğümüz en önemli konulardan birisi 'destek eğitim' konusuydu.   Dezavantajlı çocukların toplumla kaynaştırılması için çalışıyorlar. Ötekileştirme yoktu. Destek öğretmen olarak, önümüzdeki yıl biz de derslere gireceğiz. Dezavantajlı öğrencilerin arkadaşlarıyla beraber kaynaşmasını planlıyoruz."

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum