İzmir Barosu'ndan TBMM'ye Altındağ'da Yaşananlar Araştırılsın Çağrısı
EGEOLAY/İzmir Barosu, TBMM’de grubu bulunan partilerin grup başkan vekilleri ile TBMM İnsan Haklarını Araştırma Komisyonu Başkan ve üyelerine yaptığı başvuruyla, Ankara’nın Altındağ İlçesi’nde başta Suriyeliler olmak üzere yabancılara yönelik kitlesel eylemleri gerçekleştirenler ile eylemlerin önlenmesinde, sonlandırılmasında, faillerin yakalanmasında ihmali bulunan kamu görevlilerinin araştırılmasını istedi.
Editör: Ege Olay
14 Ağustos 2021 - 13:50
Siyasi Söylemler Irkçılık ve Yabancı Düşmanlığını Tırmandırıyor
Siyasi söylemlerin, ırkçılık ve yabancı düşmanlığını tırmandıran en önemli nedenlerden biri olduğu ifade edilen başvuruda “2021 yazı itibari ile bir kısım siyasetçi ve yerel yöneticilerin Suriyelilere ve diğer yabancılara karşı ötekileştiren söylemleri nedeniyle şiddet eylemlerindeki artışı ve yaşanan hak ihlallerini üzülerek izlemekteyiz.” denilerek Altındağ’da insanların can ve mal güvenliğine yönelen eylemler öncesinde gerekli tedbirlerin alınmamış olmasının ve saatlerce süren evlerin taşlanması, dükkanların, araçların kırılıp dökülmesi gibi eylemlere karşı güvenlik güçlerince yeterli müdahalenin yapılmamış olmasının kaygı uyandırıcı olduğu dile getirildi.
Cezasızlık Kitlesel Linç Eylemlerinin Yayılmasına Neden Olabilir
6-7 Eylül, Maraş, Çorum ve Sivas katliamlarının anımsatıldığı başvuruda, suç işlenmesine karşı kayıtsız kalınmasının, yeni suçların işlenmesini cesaretlendireceği ve kitlesel linç eylemlerinin yayılmasına neden olabileceği ifade edildi. Sığınmanın bir lütuf değil hak, gerek Türkiye Cumhuriyeti Anayasası gerekse Uluslararası Sözleşmeler gereğince sığınmacıların can ve mal güvenliğini koruma görevimiz olduğu ifade edilen başvuruda Ankara’nın Altındağ İlçesi’nde başta Suriyeliler olmak üzere yabancılara yönelik kitlesel eylemleri gerçekleştirenler ile eylemlerin önlenmesinde, sonlandırılmasında, faillerin yakalanmasında ihmali bulunan kamu görevlilerinin araştırılması, saldırılardan etkilenenlerin güvenliğinin sağlanması ve zararlarının giderimi talep edildi.
Siyasi söylemlerin, ırkçılık ve yabancı düşmanlığını tırmandıran en önemli nedenlerden biri olduğu ifade edilen başvuruda “2021 yazı itibari ile bir kısım siyasetçi ve yerel yöneticilerin Suriyelilere ve diğer yabancılara karşı ötekileştiren söylemleri nedeniyle şiddet eylemlerindeki artışı ve yaşanan hak ihlallerini üzülerek izlemekteyiz.” denilerek Altındağ’da insanların can ve mal güvenliğine yönelen eylemler öncesinde gerekli tedbirlerin alınmamış olmasının ve saatlerce süren evlerin taşlanması, dükkanların, araçların kırılıp dökülmesi gibi eylemlere karşı güvenlik güçlerince yeterli müdahalenin yapılmamış olmasının kaygı uyandırıcı olduğu dile getirildi.
Cezasızlık Kitlesel Linç Eylemlerinin Yayılmasına Neden Olabilir
6-7 Eylül, Maraş, Çorum ve Sivas katliamlarının anımsatıldığı başvuruda, suç işlenmesine karşı kayıtsız kalınmasının, yeni suçların işlenmesini cesaretlendireceği ve kitlesel linç eylemlerinin yayılmasına neden olabileceği ifade edildi. Sığınmanın bir lütuf değil hak, gerek Türkiye Cumhuriyeti Anayasası gerekse Uluslararası Sözleşmeler gereğince sığınmacıların can ve mal güvenliğini koruma görevimiz olduğu ifade edilen başvuruda Ankara’nın Altındağ İlçesi’nde başta Suriyeliler olmak üzere yabancılara yönelik kitlesel eylemleri gerçekleştirenler ile eylemlerin önlenmesinde, sonlandırılmasında, faillerin yakalanmasında ihmali bulunan kamu görevlilerinin araştırılması, saldırılardan etkilenenlerin güvenliğinin sağlanması ve zararlarının giderimi talep edildi.
YORUMLAR