Ege Üniversitesi'nde "Sağlıklı Yaşamın Geleceği Şurası" yoğun katılımla başladı

EGEOLAY/Ege Üniversitesi’nde gerçekleştirilen Sağlıklı Yaşamın Geleceği Şurası”nın açılışında konuşan Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu Başkanvekili Prof. Dr. Serkan Topaloğlu, “Ege Üniversitesi güçlü altyapısı, nitelikli akademisyenleri ile hem sağlık turizmi konusunda hem de Ar-Ge inovasyon alanında ülkemizin önemli üniversitelerinden birisi. Biliyoruz ki sağlık turizminin temelleri İzmir’de atıldı.

Ege Üniversitesi'nde "Sağlıklı Yaşamın Geleceği Şurası" yoğun katılımla başladı
Editör: Ege Olay
22 Kasım 2019 - 12:36
İzmir doğasıyla tabiatıyla sağlık yaşamının merkezi olabilecek bir şehir. Yüksek katma değerli turizme önem vermeliyiz” dedi.

Tarım ve Orman Bakanlığı Bakan Yardımcısı Fatih Metin, “Çiftlikten sofraya gıda güvenliğinin sağlanmasında tüm paydaşların sorumlulukları bulunmakta olup ülke ekonomimizin güçlendirilmesi, gıda işletmelerinin rekabet avantajı sağlaması, haksız rekabetin engellenmesi ve tüketicilerin güvenli gıdaya erişimi ve sağlığının korunması için Bakanlığımızca yoğun çaba sarf edilmektedir” dedi.    

 Rektör Prof. Dr. Budak, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin yerinde yenilenme çalışmalarına kısa sürede başlanacağını ifade ederek, “Hastanemizin yeniden yapılanma ve hizmet kalitesini artırdığımız bu dönemde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla hastanemize toplam 80 milyon lira ek ödenek daha tahsis edildi. Bizlerden desteklerini esirgemeyen Cumhurbaşkanımıza ve son başbakanımız Binali Yıldırım’a üniversitem ve şahsım adına bir kez daha teşekkür ederim” dedi.

Ege Üniversitesi tarafından Türkiye’nin sağlık politikalarına katkıda bulunmak amacıyla Cumhurbaşkanlığı himayesinde gerçekleştirilen “Ege Üniversitesi Sağlıklı Yaşamın Geleceği Şurası”   başladı.

Sağlık alanında lider ve marka bir üniversite olan Ege Üniversitesi’nde başlayan Şura,  sağlık alanı özelinde,  disiplinlerarası çalışmalar yürüten öğretim elemanlarını ve dış paydaşların temsilcilerini bir araya getirdi. EÜ Hastane Kampüsü 50. Yıl Spor Salonu’nda yapılan şuranın açılışına, Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu Başkanvekili Prof. Dr. Serkan Topaloğlu, Tarım ve Orman Bakanlığı Bakan Yardımcısı Fatih Metin,   Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürü Dr. Fahrettin Poyraz, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın yanı sıra farklı disiplinlerden 600’e yakın akademisyen, sağlık sektörü çalışanı ve bürokrat katıldı.

 

“Ege Üniversitesi sağlık alanına yoğunlaşmış durumda”

Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu Başkanvekili Prof. Dr. Serkan Topaloğlu, “Bu organizasyonda sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Ege Üniversitesi, akademik performans olarak tıp alanında ülkemizde birinci sırada. Akademisyenleri bu başarılarından dolayı tebrik ediyorum. Ege Üniversitesi sağlık alanında önemli bir kurum, sayın Rektörümüz de Ege Üniversitesi için büyük bir şans. Ege Üniversitesi, Rektörümüzün önceliğinde sağlık alanına yoğunlaşmış durumda bulunuyor. Bu durum özellikle, İzmir’e ve bölgeye büyük katkılar sağlayacak. Yapılan yatırımlarla Ege Üniversitesi’nin hem sağlık turizmi konusunda hem de Ar-Ge inovasyon alanında ülkemizin önemli üniversitelerinden birisi olacağına inanıyorum.  Biliyoruz ki sağlık turizminin temelleri İzmir’de atıldı. İzmir doğasıyla tabiatıyla sağlık yaşamının merkezi olabilecek bir şehir. Biz turizmde çok iyiyiz ama mutlaka sağlık turizmine dönmemiz gerekiyor. Yüksek katma değerli turizme önem vermeliyiz. Bunun için alt yapımız iyi” diye konuştu.

Prof. Dr. Topaloğlu, “Cumhurbaşkanlığı Sistemi yeni bir sistem. Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu olarak icraata  başlamamızın üzerinden bir  sene geçti.  Başladığımız günden itibaren bu şurada ele alınan konularla ortak konuları ele aldık. Bizim çalışma sistemimiz de buraya benzer nitelikte. Çalışmalarımızda mümkün olduğunca çok paydaşlı şekilde devam ediyoruz. Akademisyenleri, STK’ları, alandan çiftçileri işin içine katarak birlikte ortak akılla sorunları tespit edip çözüm önerileri geliştirmeye çalışıyoruz. Sayın Rektöre bu şuranın sonuçlarını kurumumuzca ele alacağımız söyledim. Şura’nın bizim çalışmalarımız da yön verecek bir organizasyon olduğunu düşünüyorum. Sağlık denildiği zaman insanların aklına sağlık çalışanları, doktorlar geliyor. Günümüzde yapı biraz daha değişti. Bu Şura’da da değinildiği gibi sadece hekim boyutunda değil mühendisler, diğer branşlar ziraat ve gıda birlikte çalışıyor. Bir bütün olarak disiplinler arası düşünmemiz gerekiyor” dedi.

Tarım ve Orman Bakanlığı Bakan Yardımcısı Fatih Metin,   “Bireylerin biyolojik büyüme, fizyolojik ve zihinsel gelişimlerini tamamlamaları ve sağlıklı bir yaşam sürebilmeleri, yeterli miktarda güvenli gıda tüketmelerine bağlıdır. Dünya nüfusunun hızla artması, gelişen teknolojiye bağlı çevre kirliliği, ekonomik güçsüzlük ve eğitim yetersizliği beslenme sorunlarını derinleştirmekte ve güvenli gıda teminini zorlaştırmaktadır.  Gıda sektöründe ‘tüketici eğilimlerine göre öncelik belirleyen bir üretim’ anlayışı hâkim olmaya başlamıştır. Şehirleşmenin yol açtığı veya değişen şehir hayatının zorladığı bu tip tüketim alışkanlıklarının doğurduğu en önemli sonuç gıdanın yanlış üretim, sunum ve tüketiminden kaynaklanan sağlık sorunlarıdır. İşte tam bu safhada ‘güvenli gıda’  kavramı doğmuştur” dedi.

“Gıda güvenliği, giderek önem kazanıyor”

Küreselleşmenin hızla devam ettiği dünyada, gıda güvenliğinin sağlanmasının güçleştiğini ifade eden Metin,  “Bu sebeple, gıda güvenliği, son yıllarda giderek önem kazanan bir konu haline gelmiştir. Gıda güvenliği düzenlemeleri ve gıda güvenliğindeki riskin algılanması ülkeler arasında farklılıklar göstermektedir. Tüm dünyada devletler gıda güvenliğini iyileştirmek için çabalarını yoğunlaştırmaktadır.  ‘Gıda güvenliği’ ile ilgili sorunların çözümünde bütüncül bir yaklaşıma gereksinim vardır. Bakanlığımız bu çalışmaların düzenlenmesi, koordine edilmesi, denetlenmesi aşamalarında öncelikli görev ve sorumluluk almakta olup ayrıca bu görevde diğer kurum, kuruluşlar ve ilgili STK’lar ile işbirliği halinde çalışmaktadır. Bakanlığımız; Türk Gıda Kodeksi kapsamında yapmış olduğu yasal düzenlemeler ile tüketicilerimizin daha sağlıklı beslenmeleri yönünde önemli değişiklikleri hayata geçirmiştir” dedi.

Gıda konusundaki bilgi kirliliği son dönemlerde daha  yoğun yaşandığını vurgulayan Metin, “Bu bağlamda; tüketicilere gıda güvenliği alanında bilgi vermek üzere alanında uzmanlaşmış olan bilim insanlarına, konu ile ilgili resmi kurum ve kuruluşlara itibar edilmesi yaşanan bilgi kirliliğine çözüm yaratmakta önemli bir adım olacaktır. Çiftlikten sofraya gıda güvenliğinin sağlanmasında tüm paydaşların sorumlulukları bulunmakta olup ülke ekonomimizin güçlendirilmesi, gıda işletmelerinin rekabet avantajı sağlaması, haksız rekabetin engellenmesi ve tüketicilerin güvenli gıdaya erişimi ve sağlığının korunması için Bakanlığımızca yoğun çaba sarf edilmektedir.  Tüm bu çalışmalarda sizlerin de desteği Bakanlığımızca önemli görülmekte olup, işbirliği halinde, yapacağımız tüm çalışmalar için şimdiden teşekkürlerimi sunarım. Dün itibariyle Ülkemiz için son derece önem arz eden III. Tarım Orman Şura’sının sonuç bildirgesi Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuna sunuldu. Bugün sizlerle başka bir önemli Şurada bulunmaktan dolayı duyduğum memnuniyeti ifade eder, Şuranın Ülkemize ve ülkemiz insanlarına hayırlar getirmesini temenni ederek konuşmamı noktalamak isterim” dedi.

“Sağlıklı yaşam için sağlıklı beslenme gerekiyor”

Şuranın açılışında konuşan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Ege Üniversitesi olarak toplumun ihtiyaçları karşısında kayıtsız kalmıyoruz ve bu sorunlara her gün çözümler geliştirmeye çalışıyoruz. Bu çabalarımızın etkilerini, daha geniş bir vizyon ve strateji doğrultusunda artırmak, güçlendirmek istiyoruz.   Üniversitemizin 100’üncü yılına doğru yol alırken, Ege 2055’i hayal etmeye başlamalıyız. Bunun için sağlıklı yaşamanın geleceğini, geleceğe yönelik atacağımız adımları şimdiden tasarlamaya başlamamız gerekiyor. Bu Şura’da sağlığa, ziraata, spora, mühendisliğe ayrı olarak bakmanın ötesine geçip, bu alanları, hep birlikte, birbirleriyle etkileşimleri açısından ele alacağız” dedi.

Şura’nın yapılma nedenlerinden bahseden Rektör Budak, “Kronik hastalıklar giderek yaygınlaşıyor. Tip 2 diyabette ülkemiz Avrupa’da birinci sırada yer alıyor. Kronik hastalıklarla mücadelede kompleks tedaviler ve ilaçlarla çareler aranıyor ve bunların maliyeti çok yüksek. Oysa basit yaşam tarzı değişiklikleriyle vücudun kendini onarmasına fırsat verilirse bu hastalıklarla mücadele edilebilir. Yaşam tarzı değişikliklerinin başında beslenme ve düzenli egzersiz veya bedeni aktif tutmak geliyor. Son yıllarda sağlık ile ziraat arasındaki ilişkinin yeniden keşfedildiğini görüyoruz. Sağlıklı yaşayabilmek için sağlıklı beslenmek gerekiyor. Bunun için ise sağlıklı gıdaya ulaşmak şart. Bu noktada tıp ve ziraat ile  hayvancılık disiplinlerinin işbirliğine ihtiyaç var. Ülkemizin en büyük şansı henüz tarımın tamamen büyük ölçekli ve endüstriyel hale dönüşmemiş olması. Hala küçük üretici aileler var. ABD’de tekrar bu aile tarımına dönülmesi tartışılıyorken biz küçük üreticileri destekleyerek yaşamalarını sağlayabiliriz. Bu alanda üniversitemiz çalışıyor, gelecekte de çalışmalarını daha odaklı hale getirecek. Üreticilerin kimyasalları daha dikkatli ve sağlığa duyarlı olacak şekilde kullanmaları yönünde farkındalıkları artırmaya yönelik çalışmalar çok önemli. Yerel tohumla geleneksel yöntemlerle yapılan ekolojik tarıma yönlendirmenin sağlık açısından olumlu etkileri olabilir” dedi.

Araştırma üniversitesi olma yolunda yoğun gayretler gösterdiklerini ifade eden Rektör Budak, “Uluslararası tanınır bir araştırma üniversitesi olma yolunda koyduğumuz hedeflere ulaşmak için yoğun gayret gösteriyoruz. Bu hedeflerimize ulaşmak için eğitim öğretim ve araştırma alt yapımızı güncelliyoruz. Bu kapsamda mevcut laboratuvarların donanım ihtiyacını giderirken diğer yandan da yeni laboratuvarı öğrencilerimizin araştırmacıların, öğretim elemanlarımızın hatta halkımızın hizmetine açıyoruz” diye konuştu.

“Tescilli tohum çeşitlerimize her geçen gün yenilerini ekliyoruz”

Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürü Dr. Fahrettin Poyraz, “TÜİK verilerine göre Ülkemizin sağlık harcamaları 2018 yılına göre yüzde 17.5 artarak 141 Milyar Türk Lirasından 165 Milyar Türk Lirasına yükselmiş durumunda. Aynı zamanda diğer dünya ülkelerinde de olduğu gibi ülkemizde de obezite görülme sıklığı günden güne artmaktadır. Bu seyri değiştirmek adına geleceğimizin teminatı yeni neslimizi sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmamız gerekmektedir. Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri olarak, tohumdan başlayarak üretimin her aşamasında çalışmalarımızı sadece kar saiki ile değil toplumun genel çıkarlarını koruma odaklı sürdürüyoruz. En başta insan sağlığı açısından çeşitli riskler barındıran GDO’ lu ürünler le ilgili mücadelemizi sertifikalı tohumculuk üretiminden başlatıp sürdürüyoruz.19’u yerli toplamda 33 adet tescilli tohum çeşidimize her geçen gün yenilerini ekliyoruz. Bu yıl neredeyse tamamı ithal olan patates tohumun yerli deneme üretimlerine de başladık” diye konuştu.

 Sağlıklı beslenmenin sağlıklı ve doğal ürünler yetiştirmekten geçtiği bilimce çalışmalarını sürdüklerini ifade eden Poyraz, “Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri yakın zamanda üreticilerimizin ürettiği ürünleri doğrudan doğruya tüketici ile buluşturmaya yönelik adımlar atmıştır. Bu bağlamda Ülke genelinde tüm Kredi Yurtlar Kurumunda konaklayan öğrencilerimizin, Kışladaki Mehmetçiğimizin ve tabi ki Ege Üniversitesi ile yaptığımız protokol çerçevesinde bu Üniversitemizdeki personel ve öğrencilerimizin sağlıklı gıdaya ulaşmasında Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri sorumluluk üstlenmiştir. Üretici ile tüketici arasında köprü olmayı vazife edinen Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri sağlıklı beslenmenin tohumdan sofraya kadar planlanmasından ve kontrol altına alınmasından geçtiğine inanmakta ve çalışmalarını bu doğrultuda sürdürmektedir. Bu çalıştayın ülkeme ve tüm insanlığa yararlar getirmesi temennisi ile başta Rektörümüz Prof. Dr. Necdet Budak ve emeği geçen geçecek olan tüm katkı sağlayanlara teşekkür ediyor” dedi.

Açılış konuşmalarının ardından protokol mensupları Ege Üniversitesi Anaokulundan bir grup çocuğun ellerinde taşıdığı   “Gelecek Benim” yazan dövizlerle birlikte fotoğraf çektirdi.

Çok disiplinli Şura

İnteraktif bir katılım yöntemi ile gerçekleştirilen Şurada 60 yuvarlak masada 600 katılımcı eş zamanlı işleyen çalışma grupları halinde gündemindeki konuları hep birlikte değerlendirip fikirlerini dile getiriyor.  İki oturum şeklinde yapılacak şuranın sabah oturumunda  “Sağlığın Geleceği ve Değişim Gündemi ve Üniversite Araçları” tartışıldı. Programın öğlenden sonraki ikinci oturumunda ise “ İyi Yaşamın Merkezi İzmir, Sağlıklı Yaşamın Öncüsü Ege Üniversitesi” konuları ele alınacak.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum