DEÜ 110 Bin Fidan Bağışlayacak

EGEOLAY /İzmir’in Karabağlar, Seferihisar ve Menderes İlçelerinde etkili olan orman yangını sonrası; bölgenin yeniden ağaçlandırılması çalışmalarına destek vereceklerini belirten Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Bizleri de derinden üzen bu talihsiz olay karşısında, doğal hayatın yeniden canlandırılması adına 110 bin fidan bağışlayacağız. Ayrıca tahrip olan alandaki habitatı geliştirecek bilimsel çalışmalara da öncelik vereceğiz” dedi.

DEÜ 110 Bin Fidan Bağışlayacak
Editör: Ege Olay
21 Ağustos 2019 - 14:39
İzmir’in Karabağlar ilçesinde başlayarak Seferihisar ve Menderes İlçelerini de etkisi altına alan orman yangını sonrası tahrip olan alanları yeniden canlandırmak amacıyla başlatılacak çalışmalara destek verecek olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), 110 bin fidan bağışlama kararı aldı. Bölgedeki soğutma işlemlerinin tamamlanması, zararların tespiti ve hasar raporunun hazırlanmasının ardından ilgili kamu kurumlarıyla işbirliği içinde hareket edecek olan DEÜ, fidanların dikiminden bölgedeki ekolojik hayatın yeniden canlandırılmasına kadar birçok konuda proje desteği de verecek. Çalışmalar kapsamında ayrıca doğal hayatın korunması ve yangın tehlikesinin önlenmesi gibi konularda kamuoyunu bilgilendirme faaliyetlerinde de bulunulacak. 

Yangın neticesiyle ortaya çıkan vahim tablo karşısında son derece üzgün olduklarını belirten DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Güzel kentimizin doğal hayatını derinden etkileyen orman yangını, hepimizi çok üzdü. Üç ayrı ilçemizde başlayan ve yüzlerce dekarlık alanın yok olmasına neden olan bu olayda, maalesef birçok endemik tür de zarar gördü. Vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini de tehdit eden bu yangınlar, ilgili kamu kurumlarımızın öncülüğünde halkımızın de olağanüstü gayretleriyle kontrol altına alındı ve söndürüldü. Şimdi yaraları sarma ve kentimizin akciğerlerini yeniden sağlığına kavuşturma zamanıdır. Bunun için üniversite olarak, 110 bin fidan bağışında bulunma kararı aldık. Amacımız, doğal hayatı canlandıracak ve mümkünse buradaki habitatın yeniden oluşmasını sağlamak olacaktır” dedi. 

 

TEHLİKE HER ZAMAN VAR

Hayatın olağan akışı içinde yangın tehlikesinin her zaman var olduğunu vurgulayan Rektör Hotar, “Yangınların doğal ya da insan hatasına bağlı nedenlerle çıktığını hepimiz biliyoruz. Kendiliğinden olan yangınlarda sadece mücadele noktasında aksiyon alınabiliyor. Burada yapılabilecek çok fazla şey yok ancak işin bir de insana kaynaklı faktörleri bulunuyor. İşte burada, herkesin daha bilinçli ve dikkatli davranması gerekiyor. Bu noktada yangını önleyici çalışmalar yapmak, aslında daha büyük sorunların önüne geçmek için ilk adımı oluşturuyor” diye konuştu. 

Toplumun bilinç düzeyinin yükseltilmesinin önemine dikkat çeken Rektör Hotar, “Kamuoyunu bilgilendirmek; kişinin bilinç düzeyini yükseltmek bu süreçte önemli yer tutmaktadır. Bu da eğitimle gerçekleşebilen bir olgudur.  Dolayısıyla yangın önleyici faaliyetlerden bu konudaki eğitimlere kadar birçok konuya aynı hassasiyeti göstermemiz gerekmektedir” ifadesinde bulundu. 

 

 

TERÖR ŞÜPHESİ 

Yetkililer tarafından yapılan açıklamalara da dikkat çeken Rektör Hotar "İlk incelemelerden bu yangınların terör örgütlerince planlanmış olabileceğini anlıyoruz. Anlaşılan o ki, birlik ve beraberliğimizi hedef alan; insan hayatına kast eden bu yapılar, çevreye de zarar vermekten geri kalmıyorlar. Türkiye büyük ve güçlü bir ülkedir. Hayatı yok etmeyi hedef alan bu gafillere mutlaka hesabını soracaktır” dedi.

 

ÖNCELİĞİMİZ OLACAK

Doğal hayatın korunmasına ilişkin bilimsel faaliyetlerin önemli olduğuna da dikkat çeken Rektör Hotar, “Bu yangınla birlikte, bölgemize özgü birçok endemik türün de zarar gördüğünü düşünüyoruz. Konu, sadece ağaçların yanması değil; bölgedeki bütün bir yaşamın yok olmasını içeriyor. Bir bölgede doğal hayatı yeniden canlandırması ya da habitatın oluşması, yüzlerce belki de binlerce yıl süren bir süreci de beraberinde getiriyor. İnsan hayatından uzun bir tablo karşısında bizlerin de dikkatli ve titiz davranması gerekiyor” dedi. Rektör Hotar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu noktada İzmir’imizin sağlığına yeniden kavuşması için hızlı davranmak ve bilimle yol almak zorundayız. Üniversite olarak bizler, bu konuda üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz. Fidan bağışımızın dışında, konuya ilişkin özgün projeleri destekleyecek; kamuoyunu bilgilendirme faaliyetlerinde bulunacağız. Elbirliğiyle bu sıkıntılı günleri aşmak için çalışacağız. Güzel kentimize bir kez daha geçmiş olsun diyoruz.” 

YORUMLAR

  • 0 Yorum