CHP'li Polat: Kaya Yeri ve Değeri Olmayan Sözlerle Gündemde Kalma Çabası İçinde
EGEOLAY/CHP YDK Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat, Mahmut Atilla Kaya’nın Harmandalı iddialarına cevap verdi.
Editör: Ege Olay
22 Ağustos 2023 - 19:20
Polat “Sloganist söylemlerle gündemde kalma çabası güden Sayın Kaya’nın bu çabasını takdir ediyorum. Başkanımız Tunç Soyer’in İzmir halkı ile iç içe olması, sorunlara çözüm üretip yatırımlar yapması uykularını kaçırıyor. Yeri gelmişken belirtmek isterim saçmalık; yeri ve değeri olmayan söz, davranış içinde olma’dır. Yani Mahmut Atilla Kaya gibi aklına gelen her saçmalığı mükemmel bir fikir sanan kişilerin sıklıkla başvurduğu eylemdir.
HARMANDALI GERÇEĞİ
Polat “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2005 yılından bu yana sürdürdüğü modern bir katı atık bertaraf tesisi kurma çalışmalarının her defasında nasıl engellendiği kamuoyunun malumudur. İzmir’de böyle bir tesisin kurulabileceği uygun nitelikte birçok alan varken işi yokuşa sürmek için en sorunlu bölgenin öneri olarak getirilmesi de aslında gerçek niyetlerinin ne olduğunu ortaya koymaktadır. Harmandalı’nda Sayın Kaya’nın ortaya attığı gibi vahşi depolama yapıldığı iddiası öncelikle tümüyle gerçek dışıdır. Harmandalı Türkiye’nin ilk modern düzenli depolama alanıdır ancak ne yazık ki kullanım ömrünün tamamlandığı Büyükşehir Belediyesi tarafından uzun süredir dile getirilmektedir.” dedi.
YAMANLAR GERÇEĞİ
Polat “Bilimsel raporlar ortadayken, İzmir halkı için yapılacaklar ortadayken Yamanlar’ı gündeme getirmek iyi niyetli değildir. Önerilen bölge için IZSU Genel Müdürlüğü’nce hazırlanan tesis ve depolama sahasının olduğu bölgeyi kapsayan ayrıntılı bir hidrojeolojik etüt raporu bulunmaktadır. Bu raporda depolama sahasında yeraltı su seviyesinin belirli bölgelerde yüzeye çok yakın (1 metre civarında) olduğu, yeraltı suyu kaynaklarının beslenme sahasını oluşturduğu, depolama alanı ve yakın çevresinde küçük debili çok sayıda yeraltı suyu kaynağı çıkışı olduğu ve yeraltı su akışının Çiğli, Koyundere ve Ulukent su kaynaklarını beslediği belirtilmektedir. Bu kaynaklar, kullanılan aktif kaynak olup Karşıyaka, Çiğli, Ulukent ve Koyundere'de yaşayan vatandaşlarımızın doğrudan içme suyunu sağlamaktadır. Proje sahasının altında, yeraltı sularının kirlenme riskine karşı yeraltı su seviyesinin mühendislik önlemleri ile 8-10 m düşürülerek bir "Susuzlaştırma Projesi" yapılması gerekmektedir ki bu da yer altı su dengesini değiştirmek anlamını taşımaktadır. Ayrıca bu bölge 1/25.000 ölçekli kentsel nazım imar planında “ağaçlandırılacak alan” olarak belirlenmiştir. Alanda ağırlıklı çalı formunda bitkilerin yanı sıra, zeytin ağaçları bulunmaktadır. Alanda hazine parseli ve 72 adet şahıs parseli bulunmaktadır. Sahanın toplam büyüklüğünün % 49’u tescil harici, % 21’i mera niteliğindedir. Yani optimum proje yerleşiminde şahıs parsellerinin kullanılmaması mümkün değildir. Kamulaştırma ve tevhid işlemlerinin ardından ancak iş bir yükleniciye ihale edilebileceğinden açılacak bir dava süreci tıkayacaktır. Bu durum çok iyi bilinirken ve Menderes için tüm bilimsel raporlar olumlu görüş belirtirken, yeniden Yamanlar'ı gündeme getirmek işi yokuşa sürmekten başka bir niyet içermemektedir.” diye konuştu.
HARMANDALI GERÇEĞİ
Polat “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2005 yılından bu yana sürdürdüğü modern bir katı atık bertaraf tesisi kurma çalışmalarının her defasında nasıl engellendiği kamuoyunun malumudur. İzmir’de böyle bir tesisin kurulabileceği uygun nitelikte birçok alan varken işi yokuşa sürmek için en sorunlu bölgenin öneri olarak getirilmesi de aslında gerçek niyetlerinin ne olduğunu ortaya koymaktadır. Harmandalı’nda Sayın Kaya’nın ortaya attığı gibi vahşi depolama yapıldığı iddiası öncelikle tümüyle gerçek dışıdır. Harmandalı Türkiye’nin ilk modern düzenli depolama alanıdır ancak ne yazık ki kullanım ömrünün tamamlandığı Büyükşehir Belediyesi tarafından uzun süredir dile getirilmektedir.” dedi.
YAMANLAR GERÇEĞİ
Polat “Bilimsel raporlar ortadayken, İzmir halkı için yapılacaklar ortadayken Yamanlar’ı gündeme getirmek iyi niyetli değildir. Önerilen bölge için IZSU Genel Müdürlüğü’nce hazırlanan tesis ve depolama sahasının olduğu bölgeyi kapsayan ayrıntılı bir hidrojeolojik etüt raporu bulunmaktadır. Bu raporda depolama sahasında yeraltı su seviyesinin belirli bölgelerde yüzeye çok yakın (1 metre civarında) olduğu, yeraltı suyu kaynaklarının beslenme sahasını oluşturduğu, depolama alanı ve yakın çevresinde küçük debili çok sayıda yeraltı suyu kaynağı çıkışı olduğu ve yeraltı su akışının Çiğli, Koyundere ve Ulukent su kaynaklarını beslediği belirtilmektedir. Bu kaynaklar, kullanılan aktif kaynak olup Karşıyaka, Çiğli, Ulukent ve Koyundere'de yaşayan vatandaşlarımızın doğrudan içme suyunu sağlamaktadır. Proje sahasının altında, yeraltı sularının kirlenme riskine karşı yeraltı su seviyesinin mühendislik önlemleri ile 8-10 m düşürülerek bir "Susuzlaştırma Projesi" yapılması gerekmektedir ki bu da yer altı su dengesini değiştirmek anlamını taşımaktadır. Ayrıca bu bölge 1/25.000 ölçekli kentsel nazım imar planında “ağaçlandırılacak alan” olarak belirlenmiştir. Alanda ağırlıklı çalı formunda bitkilerin yanı sıra, zeytin ağaçları bulunmaktadır. Alanda hazine parseli ve 72 adet şahıs parseli bulunmaktadır. Sahanın toplam büyüklüğünün % 49’u tescil harici, % 21’i mera niteliğindedir. Yani optimum proje yerleşiminde şahıs parsellerinin kullanılmaması mümkün değildir. Kamulaştırma ve tevhid işlemlerinin ardından ancak iş bir yükleniciye ihale edilebileceğinden açılacak bir dava süreci tıkayacaktır. Bu durum çok iyi bilinirken ve Menderes için tüm bilimsel raporlar olumlu görüş belirtirken, yeniden Yamanlar'ı gündeme getirmek işi yokuşa sürmekten başka bir niyet içermemektedir.” diye konuştu.
YORUMLAR