Reklam

CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç: "Cumhuriyet, kuvvetinikişi ve zümreden değilhalktan alır"

EGEOLAY/ CHP İzmir Milletvekili ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı.

CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç: "Cumhuriyet, kuvvetinikişi ve zümreden değilhalktan alır"
Editör: Ege Olay
29 Ekim 2020 - 11:54
Av. Sevda Erdan Kılıç, mesajında, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolun başlangıcında Türk milletinin “kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk Devleti” kurmak üzere “ya istiklal ya ölüm” ilkesi ile başlattığı milli mücadele ve Kurtuluş Savaşı’nın yer aldığını belirtti.

 Bu süreç içinde 23 Nisan 1920’de milli iradeye dayanan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığını ve bütün dünyaya karşı yayınladığı beyanname ile “egemenliğin kayıtsız şartsız Türk milletine ait olduğu” ve “Büyük Millet Meclisi’nin üzerinde hiçbir makam bulunmadığının” ilan edildiğini belirten Av. Kılıç, “Gerçi Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, yapısı ve işleyişi yönünden, aslında ismi konmamış bir Cumhuriyet yönetiminden farksızdı ama milli mücadelenin ve Kurtuluş Savaşı’nın zaferle bitişini ve Lozan Antlaşması ile bağımsızlığımızın bütün devletlerce onayının ardından, artık devlet yönetiminin adının daha açık biçimde konması gerekiyordu. 29 Ekim 1923 günü yapılan Anayasa değişikliği ile bu da yerine getirildi ve Cumhuriyet ilan edildi.” dedi.

“Cumhuriyetin, egemenliğin kaynağının millete ait olduğunu kabul eden devlet şekli olduğunu” vurgulayan CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, Cumhuriyet yönetiminin bu niteliğiyle, şüphesiz “demokrasinin en gelişmiş şekli, demokrasi prensibinin en iyi uygulanmasını temin eden bir siyasi rejim olduğunu” kaydetti.

 

“Cumhuriyet yönetiminde seçimle iş başına gelenlerin görev süresi belli bir dönemi kapsar” 



CHP İzmir Milletvekili Av. Kılıç, Cumhuriyet yönetiminin birinci özelliğinin, seçim esasına dayanan bir idare olması olduğuna işaret ederek, “Bu seçim de gerek seçme gerekse seçilme hakkı bakımından belli bir kişiye, belli bir zümreye, belli bir sınıfa ait değildir; bütünüyle millete aittir. Cumhuriyetle yönetilen bir devlette bir görevin babadan oğula geçmesi gibi bir usul yoktur ve olamaz da. Cumhuriyet yönetiminde seçimle iş başına gelenlerin görev süresi belli bir dönemi kapsar.” dedi.

 Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, şunları kaydetti:

“Cumhuriyet rejiminin ikinci bir özelliği, bu rejim her şeyden önce kişi, zümre ve sınıf yararını değil, kamu yararını ön planda tutan, kamu yararına dayanan bir yönetim şeklidir. Çünkü Cumhuriyet rejimi, kuvvetini, dayanağını kişi, zümre ve sınıf hakimiyetinden değil, geniş halk kitlesinden, millet iradesinden almaktadır.

Cumhuriyet rejimi, memleketimize, milletimize sayılamayacak kadar çok şeyler kazandırmıştır. Bir kere Cumhuriyet yönetimi, devlet hayatımıza, siyasi hayatımıza egemenliğin bir şahsa, bir zümreye, bir sınıfa değil, millete ait olduğu gerçeğini kazandırmıştır. Cumhuriyet rejiminin, bütün vatandaşları kanun önünde eşit sayması, onlar arasında hiçbir ayrıcalık tanımaması, onların devlet yönetimine eşit olarak katılımını sağlaması, vatandaşların temel hak ve hürriyetlerini devlet teminatı altına alışı, milli birlik ve beraberliğimiz açısından da birleştirici, pekiştirici olmuş, milli sınırlarımız içinde hiçbir ayrıcalık yapmaksızın bütün vatandaşlarımızın paylaştığı, yararlandığı, bu nedenle korumaya ve yaşatmaya kararlı olduğu bir idare haline gelmiştir.

Cumhuriyet rejimi aynı zamanda insan unsuruna verdiği değer, insan hak ve hürriyetlerine gösterdiği saygı nedeniyledir ki çağdaşlaşmayı, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmayı en iyi şekilde gerçekleştiren bir ortam oluşturmuştur. Türkiye’nin çağ atlaması, milletimizin Atatürk önderliğinde her türlü engeli aşarak uygar bir toplum haline gelişi, laik ve demokratik Cumhuriyet rejimi sayesinde mümkün olabilmiştir.”

 

Cumhuriyet rejiminin değiştirilmesi teklif dahi edilemez” 



CHP İzmir Milletvekili Av. Kılıç, kazandırdığı değerler nedeniyle laik ve demokratik Cumhuriyet rejiminin memleketin geleceği bakımından çok önemli olduğunu ve bu nedenle de Anayasa’da, “Türkiye Cumhuriyeti’nin idare şeklinin Cumhuriyet olduğu” hükmünün değiştirilemeyeceği ve değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceğinin ayrı bir Anayasa maddesiyle teminat altına alındığını vurguladı.

Av. Sevda Erdan Kılıç, şu hususları belirtti:

“Cumhuriyet yönetimi, Atatürk’ün önderliğinde çok büyük fedakarlıklarla kazanılan bir ölüm kalım savaşından sonra kurulmuştur. Bu büyük başarının arkasında binlerce şehidin, gazinin harcı vardır. Bu bakımdan, kurulan bu büyük eserin her yönü ile gelişmesi, geliştirilmesi, doğabilecek her türlü tehlikeden titizlikle korunması, Cumhuriyet kuşaklarının Atatürk’e ve onun inkılap arkadaşlarına borçlu olduğu kaçınılmaz bir görevdir. Cumhuriyet kuşakları, bu görevin bilinci içindekendilerine bırakılan emaneti daima koruyacaklar, Türkiye Cumhuriyeti’ni Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği yolda ebediyen yaşatacaklardır.”