Reklam

Başkan Kaya: Millet olarak acımız da kararlılığımız da büyük

EGEOLAY /Memur-Sen İzmir İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Ali Kaya İdlib’de alçakça düzenlenen hava saldırısı dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

Başkan Kaya: Millet olarak acımız da kararlılığımız da büyük
Editör: Ege Olay
29 Şubat 2020 - 13:47
Mesajında, millet olarak cephede olduklarını ve tarih boyunca mazlumlar için adalet mücadelesi vermiş bir milletin ahfadı olduklarını vurgulayan Kaya, “Her geçen gün daha da ağır bir yıkıma sürüklenen Suriye’den ülkemize yapılan saldırıları önlemek amacıyla bölgede bulunan askerlerimize yapılan saldırı, hiçbir gerekçeyle kabul edilir bir durum değildir. Diplomasi, savaş ve insanlık hukuku çiğnenerek yapılan bu ve benzeri alçakça saldırılar karşısında sessiz kalan veya saldırının ortağı olan devletler, barış ve güvenli bölgenin tesisi için gerekli duyarlılığı göstermemiştir” ifadelerini kullandı.

 

Başkan Kaya, mesajında şunları kaydetti;

 

“Suriye’nin kuzeyinde yer alan İdlib kentinin silahtan arındırılması ve çatışmaların durdurulması amacıyla üzerinde uzlaşılan Soçi Mutabakatı kapsamında, istikrarı ve güvenliği sağlamak üzere bölgede bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri, Rusya ve İran destekli katil Esed rejimi unsurlarınca 27 Şubat 2020 tarihinde alçak bir hava saldırısına maruz kalmıştır. Bu alçak saldırıda 36 kahraman Mehmetçiğimiz şehadet mertebesine yükselmiştir.

 

Aziz milletimiz…

 

Zulme karşı direnen, mazlumun hakkı için candan geçmeyi ahdetmiş bir şuuru hiçbir güç yok edemeyecektir. Şehadetin ölümsüzlük mertebesine erişmek olduğuna inanan bizler için her can azizdir.

 

Çünkü bizler, “Onlar gerçekten tuzaklarını kurmuşlardı, tuzakları yüzünden dağlar yerinden oynayacak olsa bile, tuzakları Allah katındadır.” hükmünce, tarih boyunca mazlumlar için adalet mücadelesi vermiş bir milletin ahfadıyız.

 

Dolayısıyla, millet olarak cephede olduğumuzu bir kere daha haykırıyor, tarihin adalet yürüyüşünün devam ettiğini dosta düşmana hatırlatıyoruz.

 

Onların tek korkuları kendi ülkelerine gelebilecek göçmenler

 

Daha önce defaatle altını çizdiğimiz “Emperyalizmin toza dönüştürme stratejisi” tüm hızıyla devam ediyor. İnsanlar öldürülüyor, yurtlarından ediliyor. Özellikle Suriye’de toprakları insanlardan arındırma politikası uygulanıyor. Milyonlarca insan ya katledildi ya da sürgüne tabi tutuldu. Dünyanın özellikle batılı ülkelerin çoğunluğu sürece kör ve sağır. Onların tek korkuları kendi ülkelerine gelebilecek göçmenler; oysa savaşın ilk yıllarından itibaren göç dalgasının doğrudan muhatabı olan ve şu an 4 milyondan fazla muhacire ev sahipliği yapan Türkiye, bir taraftan mazluma kol kanat germeye çalışırken diğer taraftan zalime karşı mücadelesini sürdürüyor.

 

Emperyalizm, her alanda gelişerek güçlenen Türkiye’yi, yüzyıl önce İstiklal Harbimizi verdiğimiz dönemin şartlarına benzer bir imkânsızlığa mahkûm edip bölgeden dışlamak, bizim dâhil edilmediğimiz bir oyun ve paylaşım planı ile bölgenin haritasını yeniden çizmek istemektedir. Ancak Türkiye, yüzyıl öncesinin Türkiyesi değildir, artık bölgede büyük bir güçtür.

 

Millî güvenliğimizi, hak ve hukukumuzu ve masum insanların can güvenliğini korumak için teröre karşı sürdürdüğümüz mücadele sonuç alınıncaya kadar devam etmelidir, edecektir. Bu saldırıyı yapanlar da, saldırganları destekleyen ve cesaretlendirenler de hak ettikleri cevabı mutlaka alacaklardır.

 

Zalim rejimin Rusya’yı da arkasına alarak gerçekleştirdiği saldırılar, kimilerince terörle mücadeleye tahvil edilse de, vicdan sahibi herkes tarafından bilinmektedir ki, bu kalleş saldırıların asıl gayesi Suriye’yi insansızlaştırmak ve emperyalizmin baştan beri gerçekleştirmeye çalıştığı terör devleti projesini hayata geçirecek zemini oluşturmaktır.

 

Dolayısıyla, Mehmetçiğin Suriye’deki varlığını sorgulayanların gizlediği hakikat de budur.

 

Biz içerideki ve dışarıdaki gri ve kara propagandalara aldırış etmeden;

 

Türkiye’nin, inancıyla şekillenmiş tarihi misyonu gereği hemen yanıbaşında uyugulanmakta olan emperyalist stratejiye karşı kayıtsız kalmasının mümkün olmadığını, kimi reel politikçilerin söyleminin aksine, kayıtsızlığın bilakis kendisi üzerinde de ameliyata izin vermek olduğunu hatırlatmak isteriz.

 

Memur-Sen İzmir ailesi olarak buradan hareketle;

 

Emperyalizme karşı mücadele ederken sonsuzluk kervanına katılan 36 fidanımızı şükran ve rahmetle anıyor, şühedanın aileleri başta olmak üzere aziz milletimizin her bir ferdine başsağlı, gazilerimize de acil şifalar diliyoruz”

YORUMLAR

  • 0 Yorum