Azerbaycan Kadınları Kültür Merkezi Derneği'nden Diyaspora Açıklaması
EGEOLAY/: 12 Eylül 2022'de Ermeni silahlı kuvvetlerinin birlikleri tarafından gerçekleştirilen büyük çaplı provokasyon hakkında Azerbaycan Kadınları Kültür Merkezi Derneği Başkanı Cevahir Ahmedova'dan Diyaspora Açıklaması...
Editör: Ege Olay
16 Eylül 2022 - 14:20 - Güncelleme: 17 Eylül 2022 - 15:24
Yapılan Açıklamada;
Türkiye Cumhuriyeti'nin İzmir şehrinde yaşayan ve çalışan Azerbaycan toplumunun üyeleri olarak bizler, resmi Erivan'ın Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki barış görüşmelerine yönelik bir başka saldırısından derin endişe duyduğumuzu beyan eder ve uluslararası toplumdan bu konuda harekete geçmelerini ve Ermenistan'ın saldırganlık politikasını önlemek için işgalci devlete karşı baskıyı güçlendirmelerini rica ederiz.
12 Eylül 2022 gecesi, Ermenistan silahlı kuvvetlerine bağlı sabotaj gruplarının, Azerbaycan Ordusu birliklerinin mevzileri ile farklı yönlerdeki güvenlik yolları arasındaki bölgelerin ve Ermeni birliklerinin mevzilerinin madenciliğini gerçekleştirdiğini bildiririz. Azerbaycan Ordusu, Daşkesen, Kelbecer ve Laçın bölgeleri topraklarında havan dahil olmak üzere çeşitli kalibre silahlardan yoğun ateşe maruz kaldı. Sonuç olarak, Azerbaycan silahlı kuvvetleri personeli arasında kayıplar, askeri altyapıda hasarlar var.
Azerbaycan'ın başlattığı iki ülke arasındaki barış sürecine Ermenistan'ın her seferinde provokasyonla yanıt verdiğini üzüntüyle vurguluyoruz. Ermenistan’ın, çeşitli bahanelerle çözüm sürecini geciktirmesi, Azerbaycan'ın öne sürdüğü beş barış önerisini kabul ettiğini açıklamasına rağmen, uluslararası çabalarla yürütülen müzakerelerde yıkıcı bir tavır sergilemesi, barış gündemine yanıt vermemesi, üçlü açıklamalara ve Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel'in arabuluculuğunda Brüksel'de varılan anlaşmaların aksine Ermeni silahlı kuvvetlerini Azerbaycan topraklarından çıkarmaması, Ermenistan'ın barış süreci ile ilgilenmediğini ve sürece saldırmayı amaçladığını gösteriyor. Son zamanlarda Ermenistan'da üretilen mayınların Laçin topraklarına yerleştirilmesi dahil olmak üzere Azerbaycan’a ait arazilerin mayınlarla döşetilmesi ve Ermenistan'ın iletişim ve ulaşım yollarının açılması çalışmalarında yeni koşullar getirmesi yukarıdakileri bir kez daha kanıtlamaktadır.
Savaşın sona ermesinden bu yana, Ermenistan tarafından çeşitli türlerde mayın ve diğer patlayıcı cihazların konuşlandırılması nedeniyle yüzlerce insanın yaralandığını veya öldüğünü hatırlatırız.
Türkiye Cumhuriyeti Azerbaycanlıları olarak bizler, Ermenistan silahlı kuvvetlerinin kışkırtmalarına karşı Azerbaycan'ın aldığı karşı tedbirlerin mahalli nitelikte ve askeri hedeflere yönelik olduğunu güvenle bildiriyoruz.
Böylece karşı önlemler, Azerbaycan sınırlarının dokunulmazlığının sağlanması, kurtarılan Kelbecer ve Laçın bölgelerindeki yeniden yapılanma çalışmalarında yer alan sivil işçilerin güvenliğinin sağlanması ve Ermenistan'ın provokasyonlarına son verilmesi hedefleniyor. Aynı zamanda, Azerbaycan Ordusunun sivil nüfusu, nesneleri ve altyapıyı hedef aldığı iddiasıyla ilgili Ermenistan tarafından yayılan bilgilerin gerçeği yansıtmadığını vurguluyor ve bunun Ermeniler tarafından yayılan bir sonraki dezenformasyon olduğuna olan güvenimizi ifade ediyoruz.
Provokasyon, çatışma ve kayıpların tüm sorumluluğu Ermenistan'ın askeri ve siyasi liderliğine aittir.
Türkiye, Azerbaycanlılara, Ermenistan'ın bu adımlarının devam eden normalleşme ve barış sürecine tamamen aykırı olduğunu kesin olarak söylüyor. Anavatanımızın işgalden kurtulmuş bu topraklarında büyük çaplı restorasyon ve inşaat çalışmaları yapılırken, Ermenistan'ın saldırganlığı bu sürecin her şekilde aksadığının bir başka açık göstergesidir.
Bir kez daha uluslararası kurum ve kuruluşlara çağrıda bulunuyor ve dünya toplumundan bu tür durumların bir daha yaşanmaması için uluslararası hukuk düzeyinde pratik adımlar atılmasını ve aynı zamanda Ermeni tarafını intikam idealarına son vererek barışa davet etme çabalarının artırılmasını talep ediyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti'nin İzmir şehrinde yaşayan ve çalışan Azerbaycan toplumunun üyeleri olarak bizler, resmi Erivan'ın Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki barış görüşmelerine yönelik bir başka saldırısından derin endişe duyduğumuzu beyan eder ve uluslararası toplumdan bu konuda harekete geçmelerini ve Ermenistan'ın saldırganlık politikasını önlemek için işgalci devlete karşı baskıyı güçlendirmelerini rica ederiz.
12 Eylül 2022 gecesi, Ermenistan silahlı kuvvetlerine bağlı sabotaj gruplarının, Azerbaycan Ordusu birliklerinin mevzileri ile farklı yönlerdeki güvenlik yolları arasındaki bölgelerin ve Ermeni birliklerinin mevzilerinin madenciliğini gerçekleştirdiğini bildiririz. Azerbaycan Ordusu, Daşkesen, Kelbecer ve Laçın bölgeleri topraklarında havan dahil olmak üzere çeşitli kalibre silahlardan yoğun ateşe maruz kaldı. Sonuç olarak, Azerbaycan silahlı kuvvetleri personeli arasında kayıplar, askeri altyapıda hasarlar var.
Azerbaycan'ın başlattığı iki ülke arasındaki barış sürecine Ermenistan'ın her seferinde provokasyonla yanıt verdiğini üzüntüyle vurguluyoruz. Ermenistan’ın, çeşitli bahanelerle çözüm sürecini geciktirmesi, Azerbaycan'ın öne sürdüğü beş barış önerisini kabul ettiğini açıklamasına rağmen, uluslararası çabalarla yürütülen müzakerelerde yıkıcı bir tavır sergilemesi, barış gündemine yanıt vermemesi, üçlü açıklamalara ve Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel'in arabuluculuğunda Brüksel'de varılan anlaşmaların aksine Ermeni silahlı kuvvetlerini Azerbaycan topraklarından çıkarmaması, Ermenistan'ın barış süreci ile ilgilenmediğini ve sürece saldırmayı amaçladığını gösteriyor. Son zamanlarda Ermenistan'da üretilen mayınların Laçin topraklarına yerleştirilmesi dahil olmak üzere Azerbaycan’a ait arazilerin mayınlarla döşetilmesi ve Ermenistan'ın iletişim ve ulaşım yollarının açılması çalışmalarında yeni koşullar getirmesi yukarıdakileri bir kez daha kanıtlamaktadır.
Savaşın sona ermesinden bu yana, Ermenistan tarafından çeşitli türlerde mayın ve diğer patlayıcı cihazların konuşlandırılması nedeniyle yüzlerce insanın yaralandığını veya öldüğünü hatırlatırız.
Türkiye Cumhuriyeti Azerbaycanlıları olarak bizler, Ermenistan silahlı kuvvetlerinin kışkırtmalarına karşı Azerbaycan'ın aldığı karşı tedbirlerin mahalli nitelikte ve askeri hedeflere yönelik olduğunu güvenle bildiriyoruz.
Böylece karşı önlemler, Azerbaycan sınırlarının dokunulmazlığının sağlanması, kurtarılan Kelbecer ve Laçın bölgelerindeki yeniden yapılanma çalışmalarında yer alan sivil işçilerin güvenliğinin sağlanması ve Ermenistan'ın provokasyonlarına son verilmesi hedefleniyor. Aynı zamanda, Azerbaycan Ordusunun sivil nüfusu, nesneleri ve altyapıyı hedef aldığı iddiasıyla ilgili Ermenistan tarafından yayılan bilgilerin gerçeği yansıtmadığını vurguluyor ve bunun Ermeniler tarafından yayılan bir sonraki dezenformasyon olduğuna olan güvenimizi ifade ediyoruz.
Provokasyon, çatışma ve kayıpların tüm sorumluluğu Ermenistan'ın askeri ve siyasi liderliğine aittir.
Türkiye, Azerbaycanlılara, Ermenistan'ın bu adımlarının devam eden normalleşme ve barış sürecine tamamen aykırı olduğunu kesin olarak söylüyor. Anavatanımızın işgalden kurtulmuş bu topraklarında büyük çaplı restorasyon ve inşaat çalışmaları yapılırken, Ermenistan'ın saldırganlığı bu sürecin her şekilde aksadığının bir başka açık göstergesidir.
Bir kez daha uluslararası kurum ve kuruluşlara çağrıda bulunuyor ve dünya toplumundan bu tür durumların bir daha yaşanmaması için uluslararası hukuk düzeyinde pratik adımlar atılmasını ve aynı zamanda Ermeni tarafını intikam idealarına son vererek barışa davet etme çabalarının artırılmasını talep ediyoruz.
YORUMLAR