Arslan; Çocuklarımız İnsanlığın Ortak Değeri Dünyamızın Geleceğidir

EGEOLAY /Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü nedeniyle CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan açıklamalarda bulundu. Hükümeti sağlıklı veri yayınlamamakla eleştiren Arslan, “Her rakam bir çocuk, her çocuk bir yaşam ve gelecek demektir. Veri saklamakla gerçeklerin üzerini örtemezsiniz. Yapılması gereken şudur, çocuk işçiliği konusunda tablo ayrıntılarıyla araştırılmalı, taraflar bir araya getirilmeli, çözümler saptanmalı gerekli önlemler ivedilikle alınmalıdır.” dedi

Arslan; Çocuklarımız İnsanlığın Ortak Değeri Dünyamızın Geleceğidir
Editör: Ege Olay
12 Haziran 2020 - 12:33
Açıklamasında Nazım Hikmet’in dizelerine de yer veren Arslan, çocukların hak ettikleri güzel günlere CHP iktidarında kavuşacaklarını ifade etti. 

Arslan’ın açıklamasında şu başlıklar yer aldı: 

Çocuklarımız insanlığın ortak değeri, dünyanın geleceğidir. Çocukların mecbur bırakıldığı yaşam koşullarını iyileştirmek ve giderek ağırlaşan sorunlarını çözmek zorundayız, bu her birimizin ortak görevidir. Bu amaçla Birleşmiş Milletlerde tarafından da önemli bir adım atmış artan çocuk işçiliğine karşı farkındalık yaratmak ve çocuk işçiliğine engellemek amacıyla 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü olarak ilan edilmiştir.

ILO’nun geçtiğimiz yıl açıkladığı verilere göre, dünya genelinde 152 milyon çocuk işçi bulunmaktadır, bu çocukların yüzde 70'i tarım alanında, 73 milyonu ise tehlikeli işlerde çalıştırılmaktadır. Çocuk işçiliği küresel bir sorun olmakla beraber hükümetlerinde acil önlem alması gereken bir alandır. 

 

Hükümet Çocuk İşçiliğini Sorun Olarak Görmüyor

Çocuk işçiliğinin yaygın olduğu ülkelerden biri de Türkiye’dir. Artan ve derinleşen yoksulluk, eğitimde yaşanılan yapısal sorunlar ve fırsat eşitsizliği Türkiye’de çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasındaki temel nedenler olarak görülüyor. Çocukların yaşama, sağlıklı gelişim, beslenme ve eğitim haklarından yoksun bırakmasına neden olan çocuk işçiliği aynı zamanda çocuklarımızın fiziksel ve psikolojik gelişimini de olumsuz yönde etkilemektedir. 

 

Türkiye’de 0-18 yaş arasında 23 milyon çocuk yaşamaktadır. Türkiye, Avrupa’nın en yüksek çocuk nüfusuna sahip ülkesidir. Resmi verilere göre ülkemizde 720 bin çocuk işçi bulunmaktadır. Çocuk istismarına ilişkin yaşananlar, eğitim koşulları ve çocuk işçiliğine ilişkin verileri dikkate alarak Türkiye’nin çocuklara ilişkin politikalarda sınıfta kaldığını söylemek yanlış olmayacaktır.

 

TÜİK’in Bilgi Saklaması Gerçekleri Değiştirmiyor 

TÜİK’in 2012 ve 2018 yılları arasında çocuk işçiliği konusunda bir veri yayınlamaması izlenilen politikaların adeta biz özeti. TÜİK 2019’un son çeyreğine ilişkin yapmış olduğu anket Mart 2020 tarihinde yayınlanıyor. TÜİK’in bu konudaki bir önceki çalışmasını 2012 yılında paylaşılmış. İnsanın aklına şu soru geliyor; bizim çocuklarımız bu kadar mı değersiz, çalışan çocuklar bu kadar mı önemsiz ki bu alanda altı ay gibi uzun bir süre anket yapılmamış. Demek ki hükümet çocuk işçiliğini bir sorun olarak görmüyor.

 

Bu anketlerin ortak bir özelliği daha var sadece Ekim, Kasım ve Aralık aylarını kapsaması. Bu aylar, genel olarak tarımsal faaliyetlerin büyük ölçüde tamamlandığı, okulların açık olduğu, çalışan çocuk sayısının en düşük olduğu bir dönem olması. Görülüyor ki her alanda verileri saklayan TÜİK çocuk işçiliği konusunda da aynı tutumunu sürdürmüştür. 

 

Suriyeli Çocuklar Ankete Dahil Edilmedi

TÜİK’in yayınlamış olduğu anket değerlendirildiğinde ilginç saptamalar karşımıza çıkıyor.

Anketin Suriyeli haneleri kapsayıp kapsamadığı belirtilmemiş. Veriler incelendiğinde Suriyeli göçmenlerin dahil edilmediği anlaşılıyor. Bu büyük bir eksiktir. Ankete dahil edilmeyen bir diğer kesim ise çıraklar. Çocuk işçiliğin bir biçimi olan çıraklık ne 2012 ne de son ankette yer almaktadır. Hükümet diyor ki çırak olduysanız artık çocuk değilsiniz.

Çocuklar Okul Değil Çalışmaya Gidiyor

4+4+4 eğitim sistemine geçişle birlikte pek çok çocuk ilköğretim çağını 13 yaşında tamamlamaktadır. Bu durumun ilköğretimini tamamlamış ancak 14 yaşını doldurmamış çok sayıda çocuğun işgücü piyasasına girmesine yol açtı. TÜİK’in açıkladığı verilerde 14 yaş altı yaş kırılımları görülemediği için bu konuda bir değerlendirme yapılamamaktadır. Bu verilerin saklanması hükümetin yanlış politikaları nedeniyle 13 yaşında sonra okula gitmesi gerekirken çalışmaya gönderilen binlerce çocuğun kaderini değiştirmemektedir. 

Türkiye’de TÜİK’e göre 720 bin gerçekte ise bunun birkaç katı çalışan çocuk bulunmaktadır. Her rakam bir çocuk, her çocuk bir yaşamdır. Bizlere düşense o çocukların yaşamını en iyi noktaya taşımaktır. 

Çalışmak zorunda bırakılan, emeği ile yaşama tutunmaya çalışan bu çocuklarımıza Nazım dizeleriyle seslenmek istiyorum.

Güzel günler göreceğiz çocuklar, 

Motorları maviliklere süreceğiz, 

Çocuklar inanın inanın çocuklar,

Güzel günler göreceğiz güneşli günler.

İnanıyorum ki bu çocuklarımız hak ettikleri güzel günlere CHP iktidarında kavuşacaklardır, o günlerde yakındır.”

YORUMLAR

  • 0 Yorum