Ülkemizde son birkaç gündür Hz.Muhammed'e ve Hz. Musa'ya yönelik yayımlanan Leman dergisindeki karikatüre tepkiler var, inançlı insanlar tarafından. Hatta tepkilerin bazıları şiddet olayına döndü ve yetkili ağızlarda biraz yol verdi diyebiliriz, sonuçta yetkililer de tepkili ve inandıkları dinin liderlerine saygısızlık yapıldığını düşünüyorlar. Her ne kadar Leman dergisi açıklama yapıp, hayır biz dini liderlere saygısızlık yapmadık ve onları işaret etmedik dediyse de tepkileri yatıştıramadı çünkü küçük çocuklar bile anlar Muhammed ve Musa isimlerinin kimi işaret ettiğini.
Hatırlarsanız yedi ocak 2015 yılında Charlie Hebdo'ya saldırı olmuş ve Hz. Muhammed'e yönelik saygısızlık sonucunda on bir kişi ölmüş ve çoğu insan yaralanmıştı. Özellikle basında bazen saçmalık seviyesini aşacak ve aşırı tepki geleceğini bilerek, dini liderlere küfür edercesine hakaretler edildiğine şahit olmaktayız, sonrasında da ağır tepkiler gelince de neden böyle oldu diye mızmızlanıyorlar o yayınları yapanlar! Muhakkak basın özgür olmalı ve insanları bilinçlendirmek için uğraşmalı ama bu özgürlük sınırsız değil ve olmamalı. Kendilerine öyle hakaret edilince de basın özgürlüğünün arkasına saklanmamak lazım, sokakta birine söylediğinizde kavga çıkacak konuşmaları da kimseye kullanmamak lazım.
Leman dergisi bu tepkilerin geleceğini tahmin edemedi mi peki diye sorarsanız, kesinlikle tepkiler geleceğini biliyorlardı ama bazen basında öne çıkmak ve konuşulma gayreti olur, hem kendi ülkesinde, hem de ülke dışında gündem olalım hevesi vardır, tabii ki bu da doğal bir durumdur ama insanların özeline saygısızlık, özellikle de dini liderlerine terbiyesizlik yapmak ise hiçbir zaman haklı bir gerekçe değildir. Her kesimin dikkat etmesi gereken konular, insanlar ve liderler vardır. Şayet siz onlara saygısızlık yaparsanız, özellikle de dini liderlere o halde büyük tepki alacağınızın farkında olmanız lazım ki Leman dergisi de bu duruma geleceğini az çok tahmin ediyordur! Tabii ki dergiye yönelik tepkiler haklı ama dergiye tepki gösterenler, kendi tarafından birileri aynı şeyleri dalgaya alınca da ses etmiyor(!) Bu da münafıklığa girer.
Türkiye toplumu zıt kutuplu inançlara sahip veya inançsız insanların da çokça olduğu bir çoğrafyadır. Farklı farklı ırklar olduğu gibi inançlı ve inançsız insanlar da birlikte yüz yıllardır yaşıyorlar birlikte, bu birliktelik çok iyi olmasa da yavaş yavaş yuvarlanıyor ülke. Türkiye ismiyle devlet kurulduğundan beri ne sorunlar bitti ve ne de kavgalar, hep dini çatışmalar, ırksal gerilimler ve siyasi rekabetler hiç azalmadı. İşte Leman dergisinin karikatürü de biraz buna yönelik, bir tarafın gözüne girmek için diğer tarafın değerleriyle alay etmek, hatta küçümsemek veyahut kötülemek olarak ortaya çıktı.
Ülkedeki siyasi gelişmelere baktığımızda ise sürekli bir ince ip üzerinde toplum ve ülke, tabii ki sağduyu genellikle hakim olsa da hep öyle olacak diye bir kayde yok. Bazen küçük hatalar veya bilerek alınan kararlar sonucunda, ülke ve toplum gerildikçe gerilir, özellikle basının ve yönetenlerin aklı başında hareket etmesi elzemdir. Ateşten topu toplumun kucağına attıktan sonra ortalık alevden geçilmediğinde de şikâyet etmemek lazım. Leman Dergisi'nin olaylardan sonra yaptığı açıklama ise pişmanlık duyduklarını gösteriyor ve bir daha böyle bir durumun olmayacağını da satır aralarında ifade ediyorlar. Özür dilemek de mahçubiyetin göstergesidir ve insan canına kast edecek şiddet olaylarını kimsenin kabul etmemesi gerekiyor. Herkes diline ve kalemine dini değerler konusunda dikkat etmesi ve kelimeleri seçerek kullanması gerekiyor.
YORUMLAR