Her yaz aynı kabusu yaşıyoruz. Ormanlarımız yanıyor. Ağaçlar kavruluyor, canlılar can veriyor, hava kuruyor, toprak ölüyor. Ve biz sadece seyrediyoruz. Nasıl da alıştık, normalleştirdik bunu da değil mi?
İtfaiyeciler, ormancılar, gönüllüler canını dişine takmış yangınla savaşıyor. Ama ellerinde yeterli ekipman yok. Karşılarında cehennem gibi bir alev var. Her yıl binlerce hektar orman, göz göre göre yok oluyor.
Rakamlar Yalan Söylemez!
Orman Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre:
???? 1988-2020 yılları arasında toplam 357.795 hektar orman yandı.
???? 2021-2024 arasında, sadece 4 yılda, 195.307 hektar kül oldu.
Yani 32 yılda yananın yarısından fazlası, son 4 yılda yok edildi.
Üstelik bu süre içinde yıllık ortalama yangın alanı, önceki yılların 4 katından fazla.
2024 yılında çıkan 3.797 yangının yalnızca %19’u doğal. Geri kalanı ya insan ihmali ya da doğrudan kasıt. Bu ne demek biliyor musunuz?
Ormanlarımızı biz yakıyoruz.
Sönmemiş bir sigara izmaritiyle, cam bir şişeyle, piknikte yakılan ateşle, yakılan anızla.
Ciğerlerimize kibriti biz çakıyoruz!
İklim Değişti. İnsan Aklı Değişmedi.
Küresel ısınma artık sadece haber bültenlerinde değil, yaşadığımız gerçek. Sıcaklık artıyor, nem düşüyor, rüzgar yön değiştiriyor. Kurumuş otlar barut gibi. Bir kıvılcım yetiyor.
Ama ne gam!
Hâlâ ormanlık alanlara çöp atıyoruz.
Hâlâ yaktığımız ateşi söndürmeden bırakıyoruz.
Hâlâ çocuklarımıza doğayı sevdirmiyoruz.
Cahilce, vurdumduymazca, pişkin pişkin yaşayıp gidiyoruz.
Yönetim Nerede?
Ormanları koruması gerekenler ne yapıyor?
Yangın uçakları hâlâ yetersiz.
Yangın sonrası ağaçlandırma yok denecek kadar az.
Yanan alanlara beton dikme planları ise jet hızıyla hazırlanıyor.
Ormanlar rantın kurbanı oluyor.
Yarın Çok Geç Olacak.
Böyle giderse birkaç on yıl sonra çocuklarımız bir ağacın gölgesini ancak kitaplarda görecek.
Piknik battaniyemizi toprağa değil, asfalta sereceğiz.
Gölgesinde oturacak ağaç, içine çekilecek temiz hava, kuş sesi kalmayacak.
Bir ülkenin akciğerlerini yaka yaka yaşam alanımızı kendimiz yok ediyoruz.
Ve hâlâ susuyoruz...
Not: Görsel yapay zekayla oluşturulmuştur.
Artık Susmayalım. Artık Bilinçlenelim.
Bu hepimizin meselesi. Bu yangın, sadece ormanları değil, geleceğimizi yakıyor.
Yazımı, hâlâ anlamayanlara son bir hatırlatmayla bitiriyorum:
"Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde, beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacaktır."
— Kızılderili Atasözü
YORUMLAR