Sibel Bingöl

Sibel Bingöl

[email protected]

2 Milyon Nüfuslu Uzman Çavuş Camiasının, BEKLEYİŞİ….

13 Nisan 2023 - 12:09 - Güncelleme: 13 Nisan 2023 - 14:08

Uzman Çavuşların hak arayışları, sadece Twitter’dan devlet büyüklerini etiketleyerek özellikle, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a yazılan mesajlar bugün milyonun üstündeydi. Bugün Türkiye’de uzman çavuşların tek bir ağızdan: “Kadro İstiyoruz” sesleri yükseldi. 

Uzmanlar Federasyonu Başkanı sosyal hesaplarından  bu mesajların  kronolojik listesini yayınladıktan sonra instagram hesabından 10 bin kişininde katıldığı bir canlı yayın yaptı. Başkan Ali Tilkici konuşmasında “Yoruldum. Sesimizi artık duymayan kalmadı.” Dedi. 200’ün üstünde ulusal, yerel Televizyon kanalına, neredeyse bütün gazetelere çıktığın ve YouTuber’dan, YouTube kanallarından her yerde  konuştuğunu da belirten Başkan Ali Tilkici, kadro konusunu konuşmak sonuca bağlamak için her gün meclisteydim. Meclis başkanı:”sana plaket vericem milletvekillerinden çok meclise geliyorsun” dedi. Avazımız çıktığınca bu mağduriyeti anlattım. Görüşmediğim parti başkanı, milletvekili kalmadı. Herkes” tamam sizin iş oldu bilin” diyip hatta aradığımda” bak gecenin kaçı biz uzmanları konuşup nasıl halledeceğimizi tartışıyoruz. Bir hafta bekle”  dediniz. Umutla bekledik. Şu an beni dinleyen 160 vekil, Cumhurbaşkanı vekilleri ve parti başkanları var. Vekil müezzine dahi kadro verdiniz. Park, bahçe işlerinde geçici işçilere, temizlik personeline; adı üstünde geçici işçi onlara bile mesleki güvence verip korudunuz, kadrolaştıydınız. Uzman Çavuşlar, girilmez denilen inlere giriyor, hain kurşununa gövdeyi siper ediyor. Siz, şehitler hesap sormaz mı sanıyor sunuz? Ahirette hesap var! Ne yaptınız? Bu Uzmanların hatta 6500 uzman çavuşun işten atılacağı yasayı imzaladınız. 49 maddelik yasada, uzmanlar aleyhine 5 madde var o maddeleri okuyup, imzaladınız. Bu uzmanlar görevleri başındalar. Görevlerinin sorumluluğunu taşır, kimseyle konuşmazlar; siz onların yüzüne bakamazsınız. Fakat onlar bu vatanın evlatları, sahipsiz değiller. Her konuştuğunuz mitingde, her gittiğiniz cemiyette mutlaka bir uzmanın babası, şehit uzmanın anası sizin gözünüzün içine bakarak sormaz mı sanıyorsunuz? Bu imzayı nasıl attın? 2 milyon aile var mutlaka karşınıza çıkıp hesap soracaklar. Kimlerin yanınızdayız diyip, arkamızı dönünce imza attığını biliyoruz. İmza atsanızda, o yasayı iptal ettirdik. Bu saatten sonra  artık ben susuyorum. Uzmanlar susuyor. Şurada  bir kaç gün daha yükselecek seslerimiz. Bir cevap, sadece bir cevap bekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanım. Olacak diyin,bitecek bu askerlerin mağduriyeti diyin; Ya da olmayacak diyin. Her gün kalkıp dualarla, bu gün cevap gelecek umuduyla bekliyoruz. Bu bekleyişe bir son verin Cumhurbaşkanım.”

Sayın Ali Tilkici’nin konuşmasında önemli bir detay dikkatimi çekti. Yoruldum derken bir umudu hâlâ vardı. Sesini yükseltmekten çekindi ve “ sesimiz bağırınca inceliyor benim için çok önemli değil de , Cumhurbaşkanımız ararda gitmemiz gerekirse evlatlarım, sizi iyi temsil edemem, derdinizi iyi bir ses tonuyla anlatamam diye çekiniyorum; size mahcup olmak korkum. Yiğitlerim, bir kaç gün daha haber gelinceye kadar konuşacağım. Sonra olmazda 37 yıldan beri hak arayışınız, bugün de olmazsa kimseyi suçlamayın ben bütün sorumluluğu üstleniyorum.” Dedi. 

Bu konuda benim fikrim, Cumhurbaşkanımızın mutlaka bir tedbiri olduğu yönde. Uzmanların işten çıkarılması gibi olumsuz şartlar ihtiva eden yasanın iptali güçlü ve umutlu bir adım. Biliyoruz ki uzmanların konusunu duymazlıktan gelecek son kişi Cumhurbaşkanımız. Asker konusunda ciddi bir reform hareketi yapacağına inanıyorum. Uzmanların kadro konusunda ki yapacağı iyileştirme, bu reformun anahtarı olacak ve bir çok konuya da çözüm getirecektir. Ayrıca milletin oy için Pkk uzantılarıyla uzlaştığı bir ortamda, iki milyon asker oyuna sırtını dönemeyecek kadar da zeki biri olduğuna, hepimiz şahitlik ederiz.

Twitter’da uzmanların milyonu bulan hak arayışlarını anlatan mesajlardan bu yazıma fotoğraf olarak iliştirmek istiyorum. Sayfayı incelemenizi ve neler olduğunu görmenizi temenni ediyorum. 

Bu bekleyişi  en güzel ifade edebileceğim Necip Fazıl Kısakürek’in şiiriyle veda etmek istiyorum. “ Ne hasta bekler sabahı,Ne taze ölüyü mezar.Ne de şeytan, bir günahı,Seni beklediğim kadar.










 

YORUMLAR

  • 6 Yorum